"gü" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "gü" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1086

SURE ADI AYET
Mümin (16) O n onlar ortaya çıkarlar. Onların hiçbir şeyi Allah'a gizli kalmaz. Bun mülk (hükümranlık) kimindir? Tek olan, her şeyi kudret ve hâkimiyeti altında tutan Allah'ındır
Mümin (18) Yaklaşmakta olan n konusunda onları uyar. O n yürekler gam ve tasa ile dolu, (sanki) gırtlaklara dayanmıştır. Zalimlerin ne sıcak bir dostu, ne de sözü dinlenir bir şefaatçisi vardır.
Mümin (21) Onlar yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden öncekilerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar, kendilerinden daha çlü ve yeryüzündeki eserleri daha üstündü. Böyle iken Allah, nahları sebebiyle onları yakaladı. Onları Allah'ın azabından koruyacak hiç kimse olmadı.
Mümin (22) Bunun sebebi şu idi: Peygamberleri onlara apaçık mucizeler getiriyorlardı da onlar inkar ediyorlardı. Bu yüzden Allah da onları yakalayıverdi. Şüphesiz O çlüdür, cezası da çok şiddetlidir.
Mümin (27) Mûsâ da, "Ben hesap nüne inanmayan her kibirliden, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a sığınırım" dedi.
Mümin (33) "Ey kavmim! Gerçekten sizin için, o bağrışıp çağrışma nünden, arkanıza dönüp kaçmaya çalışacağınız ve sizi Allah'(ın azabından) kurtaracak kimsenin olmayacağı o Allah kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek de yoktur."
Mümin (42) "Siz beni Allah'ı inkâr etmeye ve hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyleri ona ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi mutlak ç sahibine, çok bağışlayana (Allah'a) çağırıyorum."
Mümin (46) (Öyle bir) ateş ki, onlar sabah-akşam ona sunulurlar. Kıyametin kopacağı nde de, "Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun" denilecektir.
Mümin (49) Ateşte olanlar cehennem bekçilerine, "Rabbinize yalvarın da (hiç değilse) bir n bizden azabı hafifletsin" derler.
Mümin (51) Şüphesiz ki, peygamberlerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri nde yardım ederiz.
Mümin (52) O n zalimlere, mazeretleri fayda vermez. Lânet de onlaradır, kötü yurt da onlaradır.
Mümin (55) Ey Muhammed! Sabret. Allah'ın va'di şüphesiz gerçektir. nahının bağışlanmasını iste. Akşam-sabah Rabbini hamd ederek tespih et.
Mümin (59) Kıyamet nü mutlaka gelecektir, bunda hiç şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu buna inanmazlar.
Mümin (61) Allah, içinde rahat edesiniz diye geceyi ve (her şeyi) gösterici (aydınlık) olarak da ndüzü yaratandır. Şüphesiz Allah, insanlara karşı sonsuz iyilik sahibidir, fakat insanların çoğu şükretmezler.
Mümin (64) Allah, yeryüzünü sizin için karar kılma yeri, göğü de binâ yapan; size şekil verip de şekillerinizi zel kılan ve sizi temiz şeylerle rızıklandırandır. İşte Rabbiniz Allah! Âlemlerin Rabbi Allah ne yücedir!
Mümin (82) Onlar yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden önce gelenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar kendilerinden daha çok, daha çlü ve onların yeryüzündeki eserleri daha üstündü. Fakat kazanmakta oldukları şeyler onlara bir fayda vermemişti.
Fussilet (9) De ki: "Siz mi yeri iki nde (iki evrede) yaratanı inkâr ediyor ve O'na ortaklar koşuyorsunuz? O, âlemlerin Rabbidir."
Fussilet (10) O, dört n içinde (dört evrede), yeryüzünde yükselen sabit dağlar yarattı, orada bolluk ve bereket meydana getirdi ve orada rızık arayanların ihtiyaçlarına uygun olarak rızıklar takdir etti.
Fussilet (12) Böylece onları, iki nde (iki evrede) yedi gök olarak yarattı ve her göğe kendi işini bildirdi. En yakın göğü kandillerle süsledik ve onu koruduk. İşte bu, mutlak ç sahibi ve hakkıyla bilen Allah'ın takdiridir.
Fussilet (15) Âd kavmi ise yeryüzünde haksız olarak büyüklük taslamış, "Bizden daha çlü kim var?" demişlerdi. Onlar, kendilerini yaratan Allah'ın onlardan daha çlü olduğunu görmediler mi? Onlar bizim âyetlerimizi inkâr ediyorlardı.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 Sonraki Sayfa >