"sö" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "sö" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 382

SURE ADI AYET
Yunus (64) Dünya hayatında da, ahirette de onlar için müjde vardır. Allah'ın zlerinde hiçbir değişme yoktur. İşte bu büyük başarıdır.
Yunus (48) "Eğer doğru yleyenler iseniz, (yleyin) bu tehdit ne zaman (gerçekleşecek)?" diyorlar.
Yunus (38) Yoksa onu (Muhammed kendisi) uydurdu mu diyorlar? De ki: "Eğer doğru yleyenler iseniz, haydi siz de onun benzeri bir sûre getirin ve Allah'tan başka, çağırabileceğiniz kim varsa onları da yardıma çağırın.
Yunus (33) Rabbinin yoldan çıkanlar hakkındaki, "Onlar artık imana gelmezler" zü, işte böylece gerçekleşmiştir.
Yunus (19) İnsanlar (başlangıçta tevhit inancına bağlı) tek bir ümmet idiler; sonra ayrılığa düştüler. Eğer (azabın ertelenmesiyle ilgili olarak ezelde) Rabbinden bir z geçmiş olmasaydı, ayrılığa düştükleri hususlarda aralarında derhal hüküm verilir (işleri bitirilir)di.
Yunus (10) Bunların oradaki duaları, "Seni eksikliklerden uzak tutarız Allah'ım!", aralarındaki esenlik dilekleri, "selâm"; dualarının sonu ise, "Hamd âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur" zleridir.
Yunus (97) Şüphesiz, haklarında Rabbinin zü (hükmü) gerçekleşmiş olanlar kendilerine bütün mucizeler gelse bile, elem dolu azabı görünceye kadar inanmazlar.
Hud (13) Yoksa "onu (Kur'an'ı) uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Eğer doğru yleyenler iseniz, haydi Allah'tan başka gücünüzün yettiklerini de (yardıma) çağırıp, siz de onun gibi uydurma on sûre getirin."
Hud (18) Kim Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalimdir? İşte bunlar, Rablerine arz edilecekler ve şâhitler de, "Rablerine karşı yalan yleyenler işte bunlardır" diyeceklerdir. Biliniz ki, Allah'ın lâneti zalimler üzerinedir.
Hud (28) Nûh dedi ki: "Ey Kavmim! yleyin bakalım; şâyet ben Rabbimden gelen apaçık bir delil üzerinde isem ve O kendi katından bana bir rahmet vermiş de, siz ona karşı kör kalmışsanız, onu istemediğiniz halde, biz sizi ona zorlayacak mıyız?"
Hud (31) Size ben, "Allah'ın hazineleri yanımdadır", demiyorum; gaybı da bilmem. "Ben bir meleğim" de demiyorum. Sizin hor gördüğünüz kimseler için, "Allah onlara asla hiçbir hayır vermez" de diyemem. Allah onların içlerindekini daha iyi bilir. Böyle bir şey ylersem o zaman ben gerçekten zâlimlerden olurum.
Hud (32) Dediler ki: "Ey Nûh! Bizimle tartıştın ve tartışmayı uzattın. Eğer doğru yleyenlerden isen, haydi kendisiyle bizi tehdit ettiğin azabı getir."
Hud (37) "Gözetimimiz altında ve vahyimize göre gemiyi yap. Zulmedenler hakkında bana bir şey yleme. Çünkü onlar suda boğulacaklardır."
Hud (53) Dediler ki: "Ey Hûd! Sen bize açık bir mucize getirmedin. Biz de senin zünle ilahlarımızı bırakacak değiliz. Biz sana iman edecek de değiliz."
Hud (55) Biz sadece şunu yleriz: "Seni, ilahlarımızdan biri fena çarpmış." Hûd dedi ki: "İşte ben Allah'ı şâhit tutuyorum. Siz de şâhit olun ki, ben sizin Allah'ı bırakıp da O'na ortak koştuğunuz şeylerden uzağım. Haydi hepiniz toptan bana tuzak kurun, sonra da bana göz açtırmayın."
Hud (63) Salih dedi ki: "Ey kavmim! yleyin bakayım, eğer ben Rabbim tarafından apaçık bir delil üzerinde isem ve bana tarafından bir rahmet (peygamberlik) vermişse ona karşı geldiğim takdirde beni Allah'dan kim koruyabilir? Demek ki zarara uğratmaktan başka bana katkınız olmaz."
Hud (71) İbrahim'in karısı ayakta idi. (Bu zleri duyunca) güldü. Ona da İshak'ı müjdeledik; İshak'ın arkasından da Yakûb'u.
Hud (88) Şu'ayb şöyle dedi: "Ey kavmim! yleyin bakayım, ya ben Rabbimden gelen açık bir delil üzere isem ve katından bana güzel bir rızık vermişse!... Ben size yasakladığımı kendim yapmak istemiyorum. Ben sadece gücüm yettiğince (sizi) düzeltmek istiyorum. Başarım ancak Allah'ın yardımı iledir. Ben sadece ona tevekkül ettim ve sadece ona yöneliyorum."
Hud (110) Andolsun, biz Mûsâ'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) vermiştik de onun hakkında ayrılığa düşülmüştü. Eğer daha önce Rabbinin bir zü geçmemiş olsaydı, elbette aralarında hüküm verilirdi. Onlar da (müşrikler de) o Kur'an hakkında derin bir şüphe içindedirler.
Hud (119) Rabbin dileseydi insanları (aynı inanca bağlı) tek bir ümmet yapardı. Fakat Rabbinin merhamet ettikleri müstesna, onlar ihtilafa devam edeceklerdir. Zaten onları bunun için yarattı. Rabbinin, "Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan (suçlularla) dolduracağım" zü kesinleşti.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 Sonraki Sayfa >