"Il" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "Il" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 604

SURE ADI AYET
Enfal (24) Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah'ın ve Resûlü'nün çağrısına uyun ve bIlin ki, Allah kişi Ile kalbi arasına girer. Yine bIlin ki, onun huzurunda toplanacaksınız.
Enfal (38) Ey Muhammed! İnkar edenlere söyle: Eğer (iman edip, düşmanlık ve savaştan) vazgeçerlerse, geçmiş günahları bağışlanır. Eğer (düşmanlık ve savaşa) dönerlerse, öncekIlere uygulanan Ilahi kanun devam etmiş olacaktır.
Enfal (41) BIlin ki, ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri mutlaka Allah'a, Peygamber'e, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolculara aittir. Eğer Allah'a; hak Ile batılın birbirinden ayrıldığı gün, (yani) iki ordunun (Bedir'de) karşılaştığı gün kulumuza indirdiklerimize inandıysanız (bunu böyle bIlin). Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.
Enfal (57) Eğer onları savaşta yakalarsan, bunlar(a vereceğin ceza) Ile arkalarındakIleri de dağıt ki ibret alsınlar.
Tevbe (13) Yeminlerini bozan, peygamberi yurdundan çıkarmaya kalkışan ve üstelik size tecavüzü Ilk defa kendIleri başlatan bir kavimle savaşmaz mısınız? Yoksa onlardan korkuyor musunuz? Oysa Allah, -eğer siz gerçek mü'minler iseniz- kendisinden korkmanıza daha lâyıktır.
Tevbe (26) Sonra Allah, Resûlü Ile mü'minler üzerine kendi katından güven duygusu ve huzur indirdi. Bir de sizin göremediğiniz ordular indirdi ve inkar edenlere azap verdi. İşte bu, inkârcıların cezasıdır.
Tevbe (31) (YahudIler) Allah'ı bırakıp, hahamlarını; (hırıstiyanlar ise) rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih'i rab edindIler. Oysa, bunlar da ancak, bir olan Allah'a ibadet etmekle emrolunmuşlardır. Ondan başka hiçbir Ilah yoktur. O, onların ortak koştukları her şeyden uzaktır.
Tevbe (37) Haram ayları ertelemek, ancak inkarda daha da Ileri gitmektir ki bununla inkar edenler saptırılır. Allah'ın haram kıldığı ayların sayısına uygun getirip böylece Allah'ın haram kıldığını helal kılmak için Haram ayı bir yıl helâl, bir yıl haram sayıyorlar. Onların bu çirkin işleri, kendIlerine süslenip güzel gösterIldi. Allah inkarcı toplumu doğru yola Iletmez.
Tevbe (39) Eğer Allah yolunda sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap Ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise ona hiçbir zarar veremezsiniz. Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.
Tevbe (59) Eğer onlar Allah ve Resûlünün kendIlerine verdiğine razı olup, "Bize Allah yeter. Lütuf ve ihsanıyla Allah ve Resûlü Ileride bize yine verir. Biz yalnız Allah'a rağbet eder (onun ihsanını ister)iz" deselerdi, kendIleri için daha hayırlı olurdu.
Tevbe (74) Bir şey söylemediklerine dair Allah'a yemin ediyorlar. Halbuki o küfür sözünü söyledIler ve (sözde) müslüman olduktan sonra inkar ettIler. Ayrıca başaramadıkları şeye (peygamberi öldürmeye) de yeltendIler. Sırf, Allah ve Resûlü kendi lütfu Ile onları zengin kıldığı için intikam almaya kalktılar. Eğer tövbe ederlerse kendIleri için hayırlı olur. Şayet yüz çevirirlerse Allah onları dünyada ve ahirette elem dolu bir azaba çarptıracaktır. Artık onlar için yeryüzünde ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.
Tevbe (80) Onlar için ister bağışlanma dIle ister dIleme (farketmez.) Onlar için yetmiş kez bağışlanma dIlesen de, Allah onları asla affetmeyecektir. Bu, onların Allah ve Resûlünü inkâr etmiş olmaları sebebiyledir. Allah fasık topluluğu doğru yola Iletmez.
Tevbe (86) "Allah'a iman edin ve Resûlü Ile birlikte cihat edin" diye bir sûre indirIldiğinde, onlardan servet sahibi olanlar, senden izin istedIler ve "Bizi bırak da oturup kalanlarla birlikte olalım" dedIler.
Tevbe (90) Bedevîlerden mazeret Ileri sürenler, kendIlerine izin verIlsin diye geldIler. Allah'a ve Resûlüne yalan söyleyenler ise (mazeret bIle belirtmeden) oturup kaldılar. Onlardan kâfir olanlara elem dolu bir azap isabet edecektir.
Tevbe (97) Bedevîler inkâr ve nifak bakımından daha Ileri ve Allah'ın peygamberine indirdiği hükümlerin sınırlarını tanımamaya daha yatkındırlar. Allah hakkıyla bIlendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Tevbe (100) İslâm'ı Ilk önce kabul eden muhâcirler ve ensar Ile, iyIlikle onlara uyanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş; onlar da O'ndan razı olmuşlardır. Allah onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır.
Tevbe (115) Doğru yola Ilettikten sonra, sakınacakları şeyleri kendIlerine apaçık bIldirmedikçe, Allah bir toplumu saptıracak değIldir. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bIlendir.
Tevbe (117) Andolsun Allah; Peygamber Ile içlerinden bir kısmının kalpleri eğrIlmeğe yüz tuttuktan sonra, sıkıntılı bir zamanda ona uyan muhacirlerle ensarın tövbelerini kabul etmiştir. Evet, onların tövbelerini kabul etmiştir.
Tevbe (129) Eğer yüz çevirirlerse de ki: "Bana Allah yeter. O'ndan başka hiçbir Ilah yoktur. Ben ancak O'na tevekkül ettim. O, yüce Arşın sahibidir."
Yunus (90) İsraIloğullarını denizden geçirdik. Firavun da, askerleriyle birlikte zulmetmek ve saldırmak üzere, derhal onları takibe koyuldu. Nihayet boğulmak üzere iken, "İsraIloğulları'nın iman ettiğinden başka hiçbir Ilah olmadığına inandım. Ben de müslümanlardanım" dedi.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 Sonraki Sayfa >