"T" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "T" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1573

SURE ADI AYET
Nisa (151) Şüphesiz, Allah'ı ve peygamberlerini inkar edenler, Allah'a inanıp peygamberlerine inanmayarak ayrım yapmak isTeyenler, "(Peygamberlerin) kimine inanırız, kimini inkar ederiz" diyenler ve böylece bu ikisinin (imanla küfrün) arasında bir yol TuTmak isTeyenler var ya;işTe onlar gerçekTen kafirlerdir. Biz de kafirlere alçalTıcı bir azap hazırlamışızdır
Nisa (153) KiTap ehli, senden kendilerine gökTen bir kiTap indirmeni isTiyorlar. (Buna şaşma!) Mûsâ'dan, bundan daha büyüğünü isTemişler ve "Allah'ı bize açıkça gösTer" demişlerdi. Böylece zulümleri sebebiyle onları yıldırım çarpTı. Sonra kendilerine apaçık deliller gelmesinin ardından (TuTTular) buzağıyı Tanrı edindiler. Biz bunu da affeTTik ve Mûsâ'ya apaçık bir güç ve yeTki verdik.
Nisa (155) Verdikleri sağlam sözü bozmalarından, Allah'ın âyeTlerini inkar eTmelerinden, peygamberleri haksız yere öldürmelerinden ve "kalplerimiz muhafazalıdır" demelerinden dolayı (başlarına Türlü belalar verdik. Onların kalpleri muhafazalı değildir), Tam aksine inkarları sebebiyle Allah onların kalplerini mühürlemişTir. ArTık onlar inanmazlar.
Nisa (161) Yahudilerin yapTıkları zulüm ve birçok kimseyi Allah yolundan alıkoymaları, kendilerine yasaklanmış olduğu halde faiz almaları, insanların mallarını haksız yere yemeleri sebebiyle önceden kendilerine helal kılınmış Temiz ve hoş şeyleri onlara haram kıldık.İçlerinden inkar edenlere de acı bir azap hazırladık.
Nisa (163) Biz Nûh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyeTTiğimiz gibi, sana da vahyeTTik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, Torunlarına, İsa'ya, Eyyüb'e, Yûnus'a, Hârûn'a ve Süleyman'a da vahyeTmişTik. Davûd'a da Zebûr vermişTik.
Nisa (171) Ey KiTab ehli! Dininizde sınırları aşmayın ve Allah hakkında ancak hakkı söyleyin. Meryemoğlu İsa Mesih, ancak Allah'ın peygamberi, Meryem'e ulaşTırdığı (emriyle onda var eTTiği) kelimesi ve kendisinden bir ruhTur. Öyleyse Allah'a ve peygamberlerine iman edin, "(Allah) üçTür" demeyin.Kendi iyiliğiniz için buna son verin. Allah ancak bir Tek ilahTır. O çocuk sahibi olmakTan uzakTır. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey onundur. Vekil olarak Allah yeTer.
Nisa (172) Mesih de, Allah'a yakın melekler de, Allah'a kul olmakTan asla çekinmezler. Kim Allah'a kulluk eTmekTen çekinir ve büyüklük Taslarsa, bilsin ki, O, onların hepsini huzuruna ToplayacakTır.
Nisa (173) İman edip salih ameller işleyenlere gelince, (Allah) onların mükafaTlarını eksiksiz ödeyecek ve lüTfundan onlara daha da fazlasını verecekTir. Allah'a kulluk eTmekTen çekinenlere ve büyüklük Taslayanlara gelince; (Allah) onları elem dolu bir azaba uğraTacakTır ve onlar kendilerine Allah'Tan başka bir dosT ve yardımcı da bulamayacaklardır.
Maide (2) Ey iman edenler! Allah'ın (koyduğu din) nişanelerine, haram aya, hac kurbanına, (bu kurbanlıklara Takılı) gerdanlıklara ve de Rab'lerinden bol nimeT ve hoşnuTluk isTeyerek Kâ'be'ye gelenlere sakın saygısızlık eTmeyin. İhramdan çıkTığınızda (isTerseniz) avlanın. Sizi Mescid-i Haram'dan alıkoydular diye bir Takımlarına beslediğiniz kin, sakın ha sizi, haddi aşmaya sürüklemesin. İyilik ve Takva (Allah'a karşı gelmekTen sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah'a karşı gelmekTen sakının. Çünkü Allah'ın cezası çok şiddeTlidir.
Maide (3) Ölmüş hayvan, kan, domuz eTi, Allah'Tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kesTikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekTen düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırTıcı hayvan Tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili Taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmeT aramanız size haram kılındı. İşTe büTün bunlar fısk (Allah'a iTaaTTen kopmak)Tır. Bugün kafirler dininizden (onu yok eTmekTen) ümiTlerini kesTiler. ArTık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimeTimi Tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçTim. Kim şiddeTli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyleTmeksizin (haram eTlerden) yerse şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhameT edicidir.
Maide (4) (Ey Muhammed!) Sana, kendilerine nelerin helâl kılındığını soruyorlar. De ki: "Size Temiz ve hoş olan şeyler, bir de Allah'ın size verdiği yeTeneklerle eğiTip alışTırdığınız avcı hayvanların TuTTuğu (avlar) helâl kılındı. Onların sizin için TuTTuklarından yiyin. Onu (av için) salarken üzerine Allah'ın adını anın (besmele çekin). Allah'a karşı gelmekTen sakının. Şüphesiz, Allah hesabı çabuk görendir.
Maide (5) Bu gün size Temiz ve hoş şeyler helâl kılındı. Kendilerine kiTap verilenlerin yiyecekleri size helâl, sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir. Mü'min kadınlardan iffeTli olanlarla, daha önce kendilerine kiTap verilenlerden olan iffeTli kadınlar da, mehirlerini vermeniz kaydıyla; evlenmek, zina eTmemek ve gizli dosT TuTmamak üzere size helâldir. Her kim de inanılması gerekenleri inkar ederse büTün işlediği boşa gider. AhireTTe de o, ziyana uğrayanlardandır.
Maide (6) Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki Topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice yıkanarak Temizlenin. HasTa olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdesT bozmakTan (def-i haceTTen) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman Temiz bir Toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak isTemez. FakaT o sizi TerTemiz yapmak ve üzerinizdeki nimeTini Tamamlamak isTer ki şükredesiniz.
Maide (8) Ey iman edenler! Allah için hakkı TiTizlikle ayakTa TuTan, adaleT ile şahiTlik eden kimseler olun. Bir Topluma olan kininiz sizi adaleTsizliğe iTmesin. Adil olun. Bu, Allah'a karşı gelmekTen sakınmaya daha yakındır. Allah'a karşı gelmekTen sakının. Şüphesiz Allah yapTıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Maide (11) Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimeTini haTırlayın. Hani bir Topluluk size el uzaTmaya (Tecavüze) kalkışmışTı da Allah (buna engel olmuş) onların ellerini sizden çekmişTi. Allah'a karşı gelmekTen sakının. Mü'minler yalnız Allah'a Tevekkül eTsinler.
Maide (12) Andolsun, Allah İsrailoğullarından sağlam söz almışTı. Onlardan on iki Temsilci -başkan- seçmişTik. Allah şöyle demişTi: "Sizinle beraberim. Andolsun eğer namazı kılar, zekaTı verir ve elçilerime inanır, onları desTeklerseniz, (fakirlere gönülden yardımda bulunarak) Allah'a güzel bir borç verirseniz, elbeTTe sizin köTülüklerinizi örTerim ve andolsun sizi, içinden ırmaklar akan cenneTlere koyarım. Ama bundan sonra sizden kim inkar ederse, muTlaka o, dümdüz yoldan sapmışTır."
Maide (20) Hani Mûsâ kavmine demişTi ki: "Ey kavmim! Allah'ın, üzerinizdeki nimeTini haTırlayın. Hani içinizden peygamberler çıkarmışTı. Sizi hükümdarlar kılmışTır ve (diğer) Toplumlardan hiçbirine vermediğini size vermişTi."
Maide (21) "Ey kavmim! Allah'ın size yazdığı kuTsal Toprağa girin. Sakın ardınıza dönmeyin. Yoksa ziyana uğrayanlar olursunuz."
Maide (22) Dediler ki: "Ey Mûsâ! O (dediğin) Topraklarda gayeT güçlü, zorba bir milleT var. Onlar oradan çıkmadıkça biz oraya asla giremeyiz. Eğer oradan çıkarlarsa biz de gireriz."
Maide (23) Korkanların içinden Allah'ın kendilerine nimeT verdiği iki adam şöyle demişTi: "Onların üzerine kapıdan girin. Oraya girdiniz mi arTık siz kuşkusuz galiplersiniz. Eğer mü'minler iseniz yalnızca Allah'a Tevekkül edin."
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 Sonraki Sayfa >