"T" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "T" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1573

SURE ADI AYET
Hud (62) Onlar şöyle dediler: "Ey Salih! Bundan önce sen, aramızda ümiT beslenen bir kimseydin. Şimdi babalarımızın TapTıklarına Tapmamızı bize yasaklıyor musun? Şüphesiz, biz senin bizi çağırdığın şeyden derin bir şüphe içindeyiz."
Hud (63) Salih dedi ki: "Ey kavmim! Söyleyin bakayım, eğer ben Rabbim Tarafından apaçık bir delil üzerinde isem ve bana Tarafından bir rahmeT (peygamberlik) vermişse ona karşı geldiğim Takdirde beni Allah'dan kim koruyabilir? Demek ki zarara uğraTmakTan başka bana kaTkınız olmaz."
Hud (65) Derken onu kesTiler. Salih dedi ki: "Yurdunuzda üç gün daha yaşayın. (Sonra helak olacaksınız.) İşTe bu, yalanlanamayacak bir TehdiTTir."
Hud (66) (Helâk) emrimiz geldiğinde Salih'i ve beraberindeki iman eTmiş olanları Tarafımızdan bir rahmeTle helakTan ve o günün rezilliğinden kurTardık. Şüphesiz Rabbin muTlak güç sahibidir, hüküm ve hikmeT sahibidir.
Hud (74) İbrahim'in korkusu gidip, kendisine müjde gelince LûT kavmi hakkında bizim (elçilerimiz)le TarTışmaya başladı.
Hud (78) Kavmi, (konuklarıyla çirkin ilişkide bulunmak üzere) ona doğru koşa koşa geldiler. ZaTen onlar önceden de bu Tür çirkin işleri yapıyorlardı. LûT dedi ki: "Ey Kavmim! İşTe kızlarım. Onlar(la nikahlanmanız) sizin için daha Temizdir. Allah'a karşı gelmekTen sakının ve konuklarıma karşı beni rezil eTmeyin. İçinizde hiç aklı başında bir adam yok mu?"
Hud (83) (Azap) emrimiz gelince oranın alTını üsTüne geTirdik. Üzerine de Rabbinin kaTında işareTlenmiş pişirilmiş balçıkTan Taşlar yağdırdık. Bunlar zalimlerden uzak değildir.
Hud (84) Medyen halkına da kardeşleri Şu'ayb'ı peygamber gönderdik. O şöyle dedi: "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin ondan başka hiçbir ilahınız yokTur. Ölçüyü ve TarTıyı eksik yapmayın. Ben sizi bolluk içinde görüyorum. Ben sizin adınıza kuşaTıcı bir günün azabından korkuyorum."
Hud (85) "Ey kavmim! Ölçüyü ve TarTıyı adaleTle Tam yapın. İnsanların eşyalarını (mallarını ve haklarını) eksilTmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın."
Hud (87) Dediler ki: "Ey Şu'ayb! Babalarımızın TapTığını, yahuT mallarımız hakkında dilediğimizi yapmayı Terk eTmemizi sana namazın mı emrediyor. Oysa sen gerçekTen yumuşak huylu ve aklı başında bir adamsın."
Hud (88) Şu'ayb şöyle dedi: "Ey kavmim! Söyleyin bakayım, ya ben Rabbimden gelen açık bir delil üzere isem ve kaTından bana güzel bir rızık vermişse!... Ben size yasakladığımı kendim yapmak isTemiyorum. Ben sadece gücüm yeTTiğince (sizi) düzelTmek isTiyorum. Başarım ancak Allah'ın yardımı iledir. Ben sadece ona Tevekkül eTTim ve sadece ona yöneliyorum."
Hud (90) "Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra ona Tövbe edin. Şüphesiz Rabbim çok merhameTlidir, çok sevendir."
Hud (91) Dediler ki: "Ey Şu'ayb! Dediklerinin çoğunu anlamıyoruz. Hem biz seni aramızda zayıf görüyoruz. Eğer kabilen olmasaydı seni Taşa TuTardık. ZaTen sen bizce iTibarlı biri değilsin."
Hud (101) Biz onlara zulmeTmedik. FakaT onlar kendilerine zulmeTTiler. Rabbinin azap emri gelince Allah'ı bırakıp da TapTıkları ilahları kendilerine hiçbir fayda sağlamadı. İlahları onların sadece ziyanlarını arTırdı.
Hud (103) Şüphesiz, ahireT azabından korkanlar için bunda bir ibreT vardır. Bu, insanların (hesap ve ceza için) Toplanacakları bir gündür. Bu, herkesin Toplanıp bir araya geleceği bir gündür.
Hud (109) (Ey Muhammed!) Şunların TapTıkları şeylerin baTıl olduğu konusunda şüpheye düşme. Onlar sadece, daha önce babalarının TapTığı gibi Tapıyorlar. Şüphesiz biz onlara (azapTan) paylarını eksiksiz olarak TasTamam vereceğiz.
Hud (111) Şüphesiz Rabbin onların her birine, yapTıklarının karşılığını TasTamam verecekTir. Şüphesiz Rabbin onların yapTıklarından hakkıyla haberdardır.
Hud (112) Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki Tövbe edenler de dosdoğru olsunlar. Hak ve adaleT ölçülerini aşmayın. Şüphesiz O yapTıklarınızı hakkıyla görür.
Hud (114) (Ey Muhammed!) Gündüzün iki Tarafında ve gecenin gündüze yakın vakiTlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler köTülükleri giderir. Bu, öğüT alanlar için bir öğüTTür.9
Hud (119) Rabbin dileseydi insanları (aynı inanca bağlı) Tek bir ümmeT yapardı. FakaT Rabbinin merhameT eTTikleri müsTesna, onlar ihTilafa devam edeceklerdir. ZaTen onları bunun için yaraTTı. Rabbinin, "Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan (suçlularla) dolduracağım" sözü kesinleşTi.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 Sonraki Sayfa >