"SEN" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "SEN" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 518

SURE ADI AYET
Kehf (57) Kim, kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatılıp da onlardan yüz çeviren ve elleriyle yaptığını unutandan daha zalimdir? Şüphesiz biz, onu anlamamaları için, kalplerine perdeler gerdik, kulaklarına da ağırlıklar koyduk. SEN onları hidayete çağırsan da artık ebediyen hidayet bulamazlar.
Kehf (67) Adam şöyle dedi: "Doğrusu SEN benimle beraberliğe asla sabredemezsin."
Kehf (82) "Duvar ise şehirdeki iki yetim çocuğa ait idi. Altında onlara ait bir define vardı. Babaları da iyi bir insandı. Rabbin, onların olgunluk çağına ulaşmalarını ve Rabbinden bir rahmet olarak definelerini çıkarmalarını istedi. Bunları ben kendi görüşüme göre yapmadım. İşte SENin, sabredemediğin şeylerin içyüzü budur."
Meryem (9) (Vahiy meleği) dedi ki: "Evet, öyle. (Ancak) Rabbin diyor ki: "Bu bana göre kolaydır. Nitekim daha önce, hiçbir şey değil iken SENi de yarattım."
Meryem (24) Bunun üzerine (Cebrail) ağacın altından ona şöyle seslendi: "Üzülme, Rabbin SENin alt tarafında bir dere akıttı."
Meryem (28) "Ey Hârûn'un kız kardeşi! SENin baban kötü bir kimse değildi. Annen de iffetsiz değildi."
Meryem (43) "Babacığım! Doğrusu, sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Bana uy ki SENi doğru yola ileteyim."
Meryem (46) Babası, "Ey İbrahim! SEN benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer vazgeçmezSEN, mutlaka SENi taşa tutarım. Uzun bir süre benden uzaklaş!" dedi.
Meryem (47) İbrahim şöyle dedi: "ESEN kal! SENin için Rabbimden af dileyeceğim. Şüphesiz O, beni nimetleriyle kuşatmıştır."
Meryem (97) Ey Muhammed! Biz, Allah'a karşı gelmekten sakınanları Kur'an ile müjdeleyesin, inat eden bir topluluğu da uyarasın diye, onu SENin dilin ile (indirip) kolaylaştırdık.
Ta Ha (7) SEN sözü açığa vursan da, gizleSEN de Allah için birdir. Çünkü O, gizliyi de bilir, ondan daha gizli olanı da.
Ta Ha (12) "Şüphe yok ki, ben SENin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü SEN mukaddes vadi Tuvâ'dasın."
Ta Ha (13) "Ben SENi (peygamber olarak) seçtim. Şimdi vahyolunacak şeyleri dinle."
Ta Ha (16) "Buna inanmayan ve nefsinin arzusuna uyan kimseler SENi ondan (ona hazırlanmaktan) sakın alıkoymasın, sonra helak olursun!"
Ta Ha (35) "Çünkü SEN bizi hakkıyla görmektesin."
Ta Ha (40) "Hani kız kardeşin (Firavun ailesine) gidiyor ve "size onun bakımını üstlenecek kimseyi göstereyim mi?" diyordu. Derken, gözü aydın olsun, üzülmesin diye SENi annene döndürdük. (Sana baktı, büyüdün) ve (kazara) bir cana kıydın da biz SENi kederden kurtardık SENi sıkı bir denemeden geçirdik (ve kaçıp Medyen'e gittin). Medyen halkı içinde yıllarca kaldın sonra (peygamber olman için) takdir edilmiş bir zamanda (Tûr'a) geldin ey Mûsâ!"
Ta Ha (41) "Ben SENi kendim için seçtim."
Ta Ha (58) "Biz de mutlaka sana karşı onun gibi bir sihir yapacağız. Bunun için SENinle bizim aramızda; uygun bir yerde, SENin de, bizim de caymayacağımız bir buluşma vakti belirle."
Ta Ha (68) Şöyle dedik: "Korkma (ey Mûsâ!). Çünkü, SENsin en üstün olan."
Ta Ha (72) Sihirbazlar şöyle dediler: "Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana SENi asla tercih etmeyeceğiz. Artık SEN vereceğin hükmü ver. SEN ancak bu dünya hayatında hüküm verirsin."
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 Sonraki Sayfa >