"SEN" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "SEN" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 518

SURE ADI AYET
Hud (48) Ona denildi ki: "Ey Nûh! Sana ve SENinle birlikte bulunanlardan birçok ümmete bizden eSENlik ve bereketlerle (gemiden) in. Daha bir takım ümmetler de olacak ki, biz onları (dünyada) yararlandıracağız. Sonra da bizden kendilerine elem dolu bir azap dokunacak."
Hud (49) İşte bunlar, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bundan önce onları ne SEN biliyordun ne de kavmin. O halde sabret. Çünkü (iyi) sonuç Allah'a karşı gelmekten sakınanların olacaktır.
Hud (53) Dediler ki: "Ey Hûd! SEN bize açık bir mucize getirmedin. Biz de SENin sözünle ilahlarımızı bırakacak değiliz. Biz sana iman edecek de değiliz."
Hud (62) Onlar şöyle dediler: "Ey Salih! Bundan önce SEN, aramızda ümit beslenen bir kimseydin. Şimdi babalarımızın taptıklarına tapmamızı bize yasaklıyor musun? Şüphesiz, biz SENin bizi çağırdığın şeyden derin bir şüphe içindeyiz."
Hud (79) Onlar, "İyi biliyorsun ki kızlarında bizim gözümüz yok. SEN bizim ne istediğimizi çok iyi biliyorsun" dediler.
Hud (87) Dediler ki: "Ey Şu'ayb! Babalarımızın taptığını, yahut mallarımız hakkında dilediğimizi yapmayı terk etmemizi sana namazın mı emrediyor. Oysa SEN gerçekten yumuşak huylu ve aklı başında bir adamsın."
Hud (91) Dediler ki: "Ey Şu'ayb! Dediklerinin çoğunu anlamıyoruz. Hem biz SENi aramızda zayıf görüyoruz. Eğer kabilen olmasaydı SENi taşa tutardık. Zaten SEN bizce itibarlı biri değilsin."
Hud (120) (Ey Muhammed!) Peygamberlerin haberlerinden, kendileriyle SENin kalbini pekiştirdiğimiz her bir haberi sana aktarıyoruz. Bunlarda, sana hak, mü'minlere de bir öğüt ve hatırlatma gelmiştir.
Yusuf (3) Sana bu Kur'an'ı vahyetmekle kıssaların en güzelini anlatıyoruz. Halbuki daha önce SEN bunlardan habersiz idin.
Yusuf (6) "İşte Rabbin SENi böylece seçecek, sana (rüyada görülen) olayların yorumunu öğretecek ve daha önce ataların İbrahim ve İshak'a nimetlerini tamamladığı gibi sana ve Yakub soyuna da tamamlayacaktır. Şüphesiz Rabbin hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir."
Yusuf (15) Yûsuf'u götürüp kuyunun dibine bırakmaya karar verdikleri zaman biz de O'na, "Andolsun, (SENin Yûsuf olduğunun) farkında değillerken onların bu işlerini SEN kendilerine haber vereceksin" diye vahyettik.
Yusuf (17) "Ey babamız! Biz yarışa girmiştik. Yûsuf'u da eşyamızın yanında bırakmıştık. (Bir de ne görelim) O'nu kurt yemiş. Her ne kadar doğru söylesek de SEN bize inanmazsın" dediler.
Yusuf (29) "Ey Yûsuf! SEN bundan sakın kimseye bahsetme. (Ey Kadın,) SEN de günahının bağışlanmasını dile. Çünkü SEN günah işleyenlerdensin."
Yusuf (36) Onunla beraber zindana iki delikanlı daha girdi. Biri, "Ben rüyamda şaraplık üzüm sıktığımı gördüm" dedi. Diğeri, "Ben de rüyamda başımın üzerinde, kuşların yediği bir ekmek taşıdığımı gördüm. Bize bunun yorumunu haber ver. Şüphesiz biz SENi iyilik yapanlardan görüyoruz" dedi.
Yusuf (54) Kral, "Onu bana getirin, onu özel olarak yanıma alayım", dedi. Onunla konuşunca dedi ki: "Şüphesiz bugün SEN yanımızda yüksek makam sahibi ve güvenilir bir kişisin."
Yusuf (69) Yûsuf'un huzuruna girdiklerinde; o, kardeşi Bünyamin'i yanına bağrına bastı ve (gizlice) "Haberin olsun ben SENin kardeşinim, artık onların yaptıklarına üzülme" dedi.
Yusuf (78) Onlar, Yûsuf'a: "Ey güçlü vezir! Bunun çok yaşlı bir babası var. Onun yerine bizden birini alıkoy. Şüphesiz biz SENin iyilik edenlerden olduğunu görüyoruz" dediler.
Yusuf (85) Oğulları, "Allah'a yemin ederiz ki, SEN hâlâ Yusuf'u anıp duruyorsun. Sonunda üzüntüden eriyip gideceksin veya helâk olacaksın" dediler.
Yusuf (90) Kardeşleri, "Yoksa SEN, SEN Yûsuf musun?" dediler. O da, "Ben Yûsuf'um, bu da kardeşim. Allah bize iyilikte bulundu. Çünkü, kim kötülükten sakınır ve sabrederse şüphesiz Allah iyilik yapanların mükafatını zayi etmez" dedi.
Yusuf (91) Dediler ki: "Allah'a andolsun, gerçekten Allah SENi bize üstün kıldı. Gerçekten biz suç işlemiştik."
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 Sonraki Sayfa >