"SEN" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "SEN" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 518

SURE ADI AYET
Hac (47) Bir de SENden acele azap istiyorlar. Halbuki Allah asla va'dinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.
Hac (52) SENden önce hiçbir resül ve nebi göndermedik ki, bir şey temenni ettiği zaman, şeytan onun bu temennisine dair vesvese vermiş olmasın. Ama Allah şeytanın vesvesesini giderir. Sonra Allah âyetlerini sağlamlaştırır. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Hac (67) Biz her ümmet için uygulayacağı bir ibadet yolu verdik. O halde din işinde SENinle asla çekişmesinler. SEN Rabbine davet et. Çünkü SEN hiç şüphesiz hakka götüren dosdoğru bir yol üzerindesin.
Hac (68) Eğer SENinle mücadele ederlerse, de ki: "Allah yapmakta olduğunuzu daha iyi bilmektedir."
Müminun (28) SEN ve beraberindeki kimseler gemiye bindiğiniz zaman: "Bizi zalim kavmin elinden kurtaran Allah'a hamd olsun" de.
Müminun (29) Yine de ki: "Ey Rabbim! Beni bereketli bir yere kondur. SEN konuk edenlerin en hayırlısısın."
Müminun (54) Ey Muhammed! SEN onları bir zamana kadar, gaflet ve şaşkınlıklarıyla baş başa bırak!
Müminun (72) Ey Muhammed! Yoksa SEN onlardan bir vergi mi istiyorsun (da inanmıyorlar)? Rabbinin vergisi daha hayırlıdır. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.
Müminun (73) Şüphesiz SEN onları doğru bir yola çağırıyorsun.
Müminun (109) Kullarımdan, "Ey Rabbimiz! Biz inandık, bizi bağışla, bize merhamet et, SEN merhamet edenlerin en hayırlısısın" diyen bir grup var idi.
Müminun (112) Allah (inkarcılara) "Yeryüzünde kaç SENe kaldınız?" diye sorar.
Müminun (118) De ki: "Rabbim! Bağışla, merhamet et. Çünkü SEN merhamet edenlerin en hayırlısısın!"
Nur (16) Bu iftirayı işittiğiniz vakit, "Böyle sözleri ağzımıza almamız bize yaraşmaz. SENi eksikliklerden uzak tutarız Allah'ım! Bu çok büyük bir iftiradır" deseydiniz ya!
Nur (53) Münâfıklar SEN kendilerine emrettiğin takdirde mutlaka savaşa çıkacaklarına dair en ağır bir şekilde Allah'a yemin ettiler. De ki: "Yemin etmeyin. Sizden istenen güzelce itaat etmektir. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır."
Nur (62) Mü'minler ancak Allah'a ve peygamberine inanan, onunla beraber toplumu ilgilendiren bir iş üzerindeyken ondan izin almadan çekip gitmeyen kimselerdir. O halde bazı işlerini görmek için SENden izin isterlerse, içlerinden dilediğine izin ver ve onlar için Allah'tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Furkan (9) (Ey Muhammed!) SENin hakkında bak nasıl da temsiller getirdiler de (haktan) saptılar. Artık onlar doğru yolu bulamazlar.
Furkan (18) Onlar, "SENi eksikliklerden uzak tutarız. SENi bırakıp da başka dostlar edinmek bize yaraşmaz. Fakat SEN onlara ve atalarına o kadar bol nimet verdin ki, sonunda SENi anmayı unuttular ve helâke giden bir toplum oldular" derler.
Furkan (20) SENden önce gönderdiğimiz bütün peygamberler de şüphesiz yemek yerler, çarşıda pazarda gezerlerdi. (Ey insanlar!) Sizi birbiriniz için imtihan aracı kıldık. (Bakalım) sabredecek misiniz? Rabbin hakkıyla görendir.
Furkan (32) İnkar edenler, "Kur'an ona bir defada toptan indirilseydi ya!" dediler. Biz Kur'an'la SENin kalbini pekiştirmek için onu böyle kısım kısım indirdik ve onu ağır ağır okuduk.
Furkan (40) Andolsun, SENin kavmin, bela yağmuruna tutularak yok edilen kente uğramışlardır. Yoksa onu görmüyorlar mıydı (ki ibret almadılar)? Hayır! (Görüyorlardı fakat) tekrar dirilmeyi ummuyorlardı.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 Sonraki Sayfa >