"SEN" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "SEN" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 518

SURE ADI AYET
Mümtehine (5) "Ey Rabbimiz! Bizi, inkar edenlerin zulmüne uğratma. Bizi bağışla. Ey Rabbimiz! Şüphesiz SEN mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin."
Cuma (11) (Durum böyle iken) onlar bir ticaret veya bir oyun eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona koştular ve SENi ayakta bıraktılar. De ki: "Allah'ın yanında bulunan, eğlence ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır."
Münafikun (1) (Ey Muhammed!) Münafıklar sana geldiklerinde, "SENin, elbette Allah'ın peygamberi olduğuna şahitlik ederiz" derler. Allah SENin, elbette kendisinin peygamberi olduğunu biliyor. (Fakat) Allah o münafıkların hiç şüphesiz yalancılar olduklarına elbette şahitlik eder.
Münafikun (5) O münafıklara, "Gelin, Allah'ın Resülü sizin için bağışlama dilesin" denildiği zaman başlarını çevirirler ve SEN onların büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün.
Tahrim (1) Ey peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak, Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin SEN kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Tahrim (8) Ey iman edenler! Allah'a içtenlikle tövbe edin. Belki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter ve peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların nurları önlerinden ve sağlarından aydınlatır, gider. "Ey Rabbimiz! nûrumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü SENin her şeye hakkıyla gücün yeter" derler.
Kalem (2) Nûn. (Ey Muhammed) Andolsun kaleme ve satır satır yazdıklarına ki, SEN Rabbinin nimeti sayesinde, bir deli değilsin.
Kalem (4) SEN elbette yüce bir ahlâk üzeresin.
Kalem (6) Hanginizin deli olduğunu yakında SEN de göreceksin, onlar da görecekler.
Kalem (7) Şüphesiz SENin Rabbin, kendi yolundan sapan kişiyi daha iyi bilir. O, hidayete erenleri de daha iyi bilir.
Kalem (46) Yoksa SEN onlardan bir ücret istiyorsun da onlar bu yüzden ağır bir borç yükü altına mı girmişlerdir?
Kalem (48) SEN, Rabbinin hükmüne sabret. Balık sahibi (Yûnus) gibi olma. Hani o, (balığın karnında) kederli bir halde Rabbine yakarmıştı.
Kalem (51) Şüphesiz inkar edenler Zikr'i (Kur'-an'ı) duydukları zaman neredeyse SENi gözleriyle devirecekler. (SENin için,) "Hiç şüphe yok o bir delidir" diyorlar.
Hakka (3) Gerçekleşecek olan kıyametin ne olduğunu SEN ne bileceksin?
Hakka (52) O halde SEN, yüce Rabbinin adıyla tespih et.
Mearic (5) (Ey Muhammed!) SEN güzel bir şekilde sabret.
Mearic (42) SEN onları bırak, uyarıldıkları günlerine kavuşuncaya kadar batıl inançlarına dalsınlar ve oynasınlar.
Nuh (7) "Kuşkusuz SEN onları bağışlayasın diye kendilerini her davet edişimde parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine büründüler, inanmamakta direndiler ve büyük bir kibir gösterdiler."
Nuh (24) "Onlar gerçekten birçoklarını saptırdılar. (Rabbim!) SEN de bu zalimlerin sadece sapıklıklarını artır."
Nuh (27) "Çünkü SEN onları bırakırsan, kullarını saptırırlar; sadece ahlâksız ve kafir kimseler yetiştirirler."
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 Sonraki Sayfa >