"allah" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "allah" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 2042

SURE ADI AYET
Bakara (132) İbrahim bunu kendi oğullarına da vasiyet etti, Yakub da öyle: "Oğullarım! allah sizin için bu dini (İslâm'ı) seçti. Siz de ancak müslümanlar olarak ölün" dedi.
Bakara (135) (Yahudiler) "Yahudi olun" ve (Hıristiyanlar da) "Hıristiyan olun ki doğru yolu bulasınız" dediler. De ki: "Hayır, hakka yönelen İbrahim'in dinine uyarız. O, allah'a ortak koşanlardan değildi."
Bakara (136) Deyin ki: "Biz allah'a, bize indirilene (Kur'an'a), İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve Yakuboğullarına indirilene, Mûsâ ve İsa'ya verilen (Tevrat ve İncil) ile bütün diğer peygamberlere Rab'lerinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz ona teslim olmuş kimseleriz."
Bakara (137) Eğer onlar böyle sizin iman ettiğiniz gibi iman ederlerse gerçekten doğru yolu bulmuş olurlar; yüz çevirirlerse onlar elbette derin bir ayrılığa düşmüş olurlar. allah onlara karşı seni koruyacaktır. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Bakara (138) "Biz allah'ın boyasıyla boyanmışızdır. Boyası allah'ınkinden daha güzel olan kimdir? Biz ona ibadet edenleriz" (deyin).28
Bakara (140) Yoksa siz, "İbrahim de, İsmail de, İshak da, Yakub ile Yakuboğulları da yahudi, ya da hıristiyan idiler" mi diyorsunuz? De ki: "Sizler mi daha iyi bilirsiniz, yoksa allah mı?" allah tarafından kendisine ulaşan bir gerçeği gizleyen kimseden daha zalim kimdir? allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.
Bakara (142) Bir takım kendini bilmez insanlar, "Onları (müslümanları) yönelmekte oldukları kıbleden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da, Batı da allah'ındır. allah dilediği kimseyi doğru yola iletir."
Bakara (143) Böylece, sizler insanlara birer şahit (ve örnek) olasınız ve Peygamber de size bir şahit (ve örnek) olsun diye sizi orta bir ümmet yaptık. Her ne kadar allah'ın doğru yolu gösterdiği kimselerden başkasına ağır gelse de biz, yönelmekte olduğun ciheti ancak; Resûl'e tabi olanlarla, gerisin geriye dönecekleri ayırd edelim diye kıble yaptık. allah imanınızı boşa çıkaracak değildir. Şüphesiz, allah insanlara çok şefkatli ve çok merhametlidir.
Bakara (144) (Ey Muhammed!) Biz senin çok defa yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu (vahiy beklediğini) görüyoruz. (Merak etme) elbette seni, hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz. (Bundan böyle), yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. (Ey Müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun, (namazda) hep o yöne dönün. Şüphesiz kendilerine kitap verilenler, bunun Rabblerinden (gelen) bir gerçek olduğunu elbette bilirler. allah onların yaptıklarından habersiz değildir.
Bakara (148) Herkesin yöneldiği bir yön vardır. Haydi, hep hayırlara koşun, yarışın! Nerede olsanız allah hepinizi bir araya getirir. Şüphesiz, allah'ın gücü her şeye hakkıyla yeter.
Bakara (149) (Ey Muhammed!) Nereden yola çıkarsan çık, (namazda) Mescid-i Haram'a doğru dön. Bu elbette Rabbinden gelen gerçek bir emirdir. allah, sizin işlediklerinizden asla habersiz değildir.
Bakara (153) Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak allah'tan yardım dileyin. Şüphe yok ki allah sabredenlerle beraberdir.
Bakara (154) allah yolunda öldürülenlere "ölüler" demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz.
Bakara (156) Onlar; başlarına bir musibet gelince, "Biz şüphesiz (her şeyimizle) allah'a aidiz ve şüphesiz O'na döneceğiz" derler.
Bakara (158) Şüphesiz, Safa ile Merve allah'ın (dininin) nişanelerindendir. Onun için her kim hac ve umre niyetiyle Kâ'be'yi ziyaret eder ve onları da tavaf ederse bunda bir günah yoktur. Her kim de gönlünden koparak bir hayır işlerse şüphesiz, allah onu bilir, karşılığını verir.
Bakara (159) İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayeti Kitap'ta açıklamamızdan sonra onları gizleyenler var ya, işte onlara hem allah lanet eder, hem de bütün lanet etme konumunda olanlar lanet eder.
Bakara (161) Fakat âyetlerimizi inkar etmiş ve kafir olarak ölmüşlere gelince, işte allah'ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onların üstünedir.
Bakara (164) Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.
Bakara (165) İnsanlar arasında allah'ı bırakıp da ona ortak koşanlar vardır. Onları, allah'ı severcesine severler. Mü'minlerin allah'a olan sevgisi daha güçlü bir sevgidir. Zulmedenler azaba uğrayacakları zaman bütün kuvvetin allah'ın olduğunu ve allah'ın azabının pek şiddetli olduğunu bir bilselerdi.
Bakara (167) Uyanlar şöyle derler: "Keşke dünyaya bir dönüşümüz olsaydı da onların şimdi bizden uzaklaştıkları gibi, biz de onlardan uzaklaşsaydık." Böylece allah, onlara işledikleri fiilleri pişmanlık kaynağı olarak gösterir. Onlar ateşten çıkacak da değillerdir.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 Sonraki Sayfa >