"allah" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "allah" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 2042

SURE ADI AYET
Talak (11) İman edip salih amel işleyenleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size allah'ın apaçık âyetlerini okuyan bir peygamber gönderdi. Kim allah'a inanır ve salih bir amel işlerse allah onu, içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. allah gerçekten ona güzel bir rızık vermiştir.
Talak (12) allah, yedi göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. allah'ın emri bunlar arasından inip durmaktadır ki, allah'ın her şeye kadir olduğunu ve allah'ın her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.
Tahrim (1) Ey peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak, allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Tahrim (2) allah (gerektiğinde) yeminlerinizi bozmayı (ve kefaret ödemeyi) size meşru kılmıştır. allah sizin yardımcınızdır. O, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Tahrim (3) Hani peygamber eşlerinden birine, gizli bir söz söylemişti. Fakat eşi o sözü (başkasına) haber verip allah da bunu peygambere bildirince, peygamber bunun bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona (sırrı açıklayan eşine) haber verince o, "Bunu sana kim bildirdi?" dedi. Peygamber, "Bunu bana, hakkıyla bilen ve hakkıyla haberdar olan allah haber verdi" dedi.
Tahrim (4) (Ey peygamber'in eşleri!) Eğer siz ikiniz allah'a tövbe ederseniz, ne iyi. Çünkü kalpleriniz kaydı. Eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka çıkarsanız bilin ki allah onun yardımcısıdır, Cebrail de, salih mü'minler de. Bunlardan sonra melekler de ona arka çıkarlar.
Tahrim (6) Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. O ateşin başında gayet katı, çetin, allah'ın kendilerine verdiği emirlere karşı gelmeyen ve kendilerine emredilen şeyi yapan melekler vardır.
Tahrim (8) Ey iman edenler! allah'a içtenlikle tövbe edin. Belki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter ve peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların nurları önlerinden ve sağlarından aydınlatır, gider. "Ey Rabbimiz! nûrumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü senin her şeye hakkıyla gücün yeter" derler.
Tahrim (10) allah, inkar edenlere, Nûh'un karısı ile Lût'un karısını örnek gösterdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih kişinin nikahları altında bulunuyorlardı. Derken onlara hainlik ettiler de kocaları, allah'ın azabından hiçbir şeyi onlardan savamadı. Onlara, "Haydi, ateşe girenlerle beraber siz de girin!" denildi.
Tahrim (11) allah, iman edenlere ise, Firavun'un karısını örnek gösterdi. Hani o, "Rabbim! Bana katında, cennette bir ev yap. Beni Firavun'dan ve onun yaptığı işlerden koru ve beni zalimler topluluğundan kurtar!" demişti.
Tahrim (12) allah, bir de iffetini sapasağlam koruyan ve bizim de kendisine ruhumuzdan üflediğimiz, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını doğrulayan İmran kızı Meryem'i de (inananlara) örnek gösterdi. O itaat edenlerdendi.
Mülk (1) Hükümranlık elinde olan allah, yücedir. O, her şeye hakkıyla gücü yetendir.
Mülk (11) İşte böylece günahlarını itiraf ederler. Artık alevli ateştekiler allah'ın rahmetinden uzak olsun!
Mülk (13) Sözünüzü gizleyin, yahut onu açığa vurun; (fark etmez). Şüphesiz allah, sinelerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilir.
Mülk (15) O, yeryüzünü sizin ayaklarınızın altına serendir. Haydi onun üzerinde yürüyün ve allah'ın rızkından yiyin. Dönüş ancak onadır.
Mülk (21) Peki, allah rızkını keserse, kimdir size rızık verecek olan? Hayır, onlar azgınlık ve nefretle direnip durdular.
Mülk (26) De ki: "O bilgi, ancak allah katındadır. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım."
Mülk (28) De ki: "Söyleyin bakalım: Diyelim ki allah beni ve beraberimdekileri helak etti, yahut bize acıdı. Peki, ya inkarcıları elem dolu bir azaptan kim koruyacak?"
Kalem (34) Şüphesiz allah'a karşı gelmekten sakınanlar için Rableri katında Naîm cennetleri vardır.
Hakka (7) allah onu kesintisiz olarak yedi gece, sekiz gün onların üzerine musallat etti. Öyle ki (eğer orada olsaydın), o kavmi, içi boş hurma kütükleri gibi oracıkta yere serilmiş halde görürdün.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 Sonraki Sayfa >