"al" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "al" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 2308

SURE ADI AYET
Hucurat (11) Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.
Hucurat (12) Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.
Hucurat (13) Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdâr olandır.
Hucurat (14) Bedevîler "İman ettik" dediler. De ki: "İman etmediniz. (Öyle ise, "iman ettik" demeyin.) "Fakat boyun eğdik" deyin.2 Henüz iman kalplerinize girmedi. Eğer allah'a ve Peygamberine itaat ederseniz, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir."
Hucurat (15) İman edenler ancak, allah'a ve Peygamberine inanan, sonra şüpheye düşmeyen, allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerdir. İşte onlar doğru kimselerin ta kendileridir.
Hucurat (16) (Ey Muhammed!) De ki: "Siz allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa allah, göklerdeki ve yerdeki her şeyi bilir. allah, her şeyi hakkıyla bilendir."
Hucurat (17) Müslüman olmalarını bir lütufta bulunmuş gibi sana hatırlatıyorlar. De ki: "Müslüman olmanızı bir lütuf gibi bana hatırlatıp durmayın. Tam tersine eğer doğru kimselerseniz sizi imana erdirmesinden dolayı allah size lütufta bulunmuş oluyor."
Hucurat (18) Şüphesiz allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. allah yaptıklarınızı hakkıyla görendir.
Kaf (8) Bütün bunlar, içtenlikle allah'a yönelen her kulun gönül gözünü açmak ve ona öğüt ve ibret vermek içindir.
Kaf (17) Üstelik, biri insanın sağ tarafında, biri sol tarafında oturmuş iki alıcı melek de (onun yaptıklarını) alıp kaydetmektedir.
Kaf (28) allah şöyle der: "Benim huzurumda çekişmeyin. Çünkü ben bu (konudaki) uyarıyı size önceden yaptım."
Kaf (31) Cennet allah'a karşı gelmekten sakınanlara uzak olmayacak şekilde yaklaştırılacak.
Kaf (38) Andolsun, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde (altı evrede) yarattık. Bize bir yorgunluk da dokunmadı.
Zariyat (16) Şüphesiz allah'a karşı gelmekten sakınanlar, Rablerinin kendilerine verdiği şeyleri alarak cennetlerde ve pınar başlarında bulunurlar. Şüphesiz onlar bundan önce iyilik yapan kimselerdi.
Zariyat (21) Kesin olarak inananlar için yeryüzünde ve kendi nefislerinizde birçok alametler vardır. Hâlâ görmüyor musunuz?
Zariyat (49) Düşünüp ibret alasınız diye her şeyden (erkekli dişili) iki eş yarattık.
Zariyat (50) O halde allah'a koşun. Şüphesiz ben, size O'nun katından gönderilmiş açık bir uyarıcıyım.
Zariyat (51) allah ile beraber başka bir ilah edinmeyin. Gerçekten ben, size, allah tarafından gönderilmiş açık bir uyarıcıyım.
Zariyat (58) Şüphesiz allah rızık verendir, güçlüdür, çok kuvvetlidir.
Tur (18) Şüphesiz allah'a karşı gelmekten sakınanlar Rablerinin, kendilerine verdiği şeylerle zevk ve mutluluk duyarak cennetlerde ve nimetler içinde bulunurlar. Rableri onları cehennem azabından korumuştur.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 Sonraki Sayfa >