"al" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "al" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 2308

SURE ADI AYET
Ta Ha (61) Mûsâ onlara şöyle dedi: "Yazıklar olsun size! allaha karşı yalan uydurmayın, yoksa sizi azap ile yok eder. allah'a karşı yalan uyduran mutlaka hüsrana uğramıştır."
Ta Ha (73) "Şüphesiz ki biz; günahlarımızı ve bize zorla yaptırdığın sihri affetmesi için, Rabbimize inandık. allah'ın vereceği mükafat daha hayırlı ve daha kalıcıdır."
Ta Ha (85) allah, "Şüphesiz, biz senden sonra halkını sınadık; Sâmirî onları saptırdı" dedi.
Ta Ha (98) Sizin ilahınız ancak kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan allah'tır. O ilmiyle her şeyi kuşatmıştır
Ta Ha (106) "Onların yerlerini dümdüz, boş bir alan halinde bırakacaktır."
Ta Ha (111) Bütün yüzler; diri, yaratıklarına hakim ve onları koruyup gözeten allah'a boyun eğmiştir. Zulüm yüklenen mutlaka hüsrana uğramıştır.
Ta Ha (113) İşte böylece biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve allah'a karşı gelmekten sakınsınlar, yahut onlara bir uyarı versin diye onda tehditleri teker teker sıraladık.
Ta Ha (114) Gerçek hükümdar olan allah yücedir. Sana vahyedilmesi tamamlanmadan önce Kur'an'ı okumakta acele etme. "Rabbim! İlmimi arttır" de.
Ta Ha (119) "Orada ne susuzluk çekersin, ne de güneş altında kalırsın."
Ta Ha (123) allah şöyle dedi: "Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Eğer tarafımdan size bir yol gösterici (kitap) gelir de, kim benim yol göstericime uyarsa artık o, ne (dünyada) sapar ne de (ahirette) sıkıntı çeker."
Ta Ha (126) allah "Evet, öyle. Âyetlerimiz sana geldi de sen onları unuttun. Aynı şekilde bugün de sen unutuluyorsun" der.
Ta Ha (132) Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et. Senden rızık istemiyoruz. Sana da biz rızık veriyoruz. Güzel sonuç allah'a karşı gelmekten sakınanlarındır.
Ta Ha (134) Eğer biz onları o Kur'an'dan önce bir azap ile helâk etseydik mutlaka, "Ey Rabbimiz! Keşke bize bir peygamber gönderseydin de alçalıp rezil olmadan önce âyetlerine uysaydık" derlerdi.
Enbiya (3) Rab'lerinden kendilerine yeni bir öğüt (bir uyarı) gelmez ki, onlar mutlaka onu alaya alarak, kalpleri de gaflette olarak dinlemesinler. O zulmedenler gizlice şöyle konuştular: "Bu da ancak sizin gibi bir insan. Şimdi siz göz göre göre sihre mi kapılacaksınız?"
Enbiya (18) Hayır, biz hakkı batılın üzerine atarız da beynini parçalar. Bir de bakarsın yok olup gitmiş. allah'a karşı yakıştırdığınız nitelemelerden ötürü yazıklar olsun size!
Enbiya (22) Eğer yerde ve gökte allah'tan başka ilahlar olsaydı kesinlikle ikisinin de düzeni bozulurdu. Demek ki, Arş'ın Rabbi allah onların nitelemelerinden uzaktır, yücedir.
Enbiya (27) Onlar allah'tan önce söz söylemezler ve hep onun emriyle iş görürler.
Enbiya (28) allah onların önlerindekini de arkalarındakini de (yaptıklarını da yapacaklarını da) bilir. Onlar onun razı olduğu kimselerden başkasına şefaat etmezler ve hepsi onun korkusuyla titrerler.
Enbiya (36) İnkar edenler seni gördükleri zaman ancak alaya alırlar. "Bu mu ilahlarınızı diline dolayan?" derler. Halbuki kendileri Rahmân'ın kitabını inkar ediyorlar.
Enbiya (41) Andolsun, senden önce de birçok peygamberle alay edildi de içlerinden alay edenleri, o alaya aldıkları şey kuşatıverdi.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 Sonraki Sayfa >