"al" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "al" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 2308

SURE ADI AYET
Enbiya (48) Andolsun, biz Mûsâ ile Hârûn'a, allah'a karşı gelmekten sakınanlar için o Furkân'ı (Tevrat'ı) bir ışık ve öğüt olarak verdik.
Enbiya (57) allah'a yemin ederim ki, siz arkanızı dönüp gittikten sonra ben putlarınıza muhakkak bir tuzak kuracağım.
Enbiya (66) İbrahim şöyle dedi: "Öyle ise siz, (hâlâ) allah'ı bırakıp da, size hiçbir fayda, hiçbir zarar veremeyecek şeylere mi tapacaksınız?"
Enbiya (67) "Yazıklar olsun, size de; allah'ı bırakıp tapmakta olduklarınıza da! Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?"
Enbiya (79) Biz hüküm vermeyi Süleyman'a kavratmıştık. Zaten her birine hükümranlık ve ilim vermiştik. Dâvûd ile birlikte, allah'ı tespih etmeleri için dağları ve kuşları onun emrine verdik. Bunları yapan biz idik.
Enbiya (98) Hiç şüphesiz siz ve allah'tan başka kulluk ettikleriniz cehennem odunusunuz. Siz oraya varacaksınız.
Enbiya (104) Yazılı kağıt tomarlarının dürülmesi gibi göğü düreceğimiz günü düşün. Başlangıçta ilk yaratmayı nasıl yaptıysak, -üzerimize aldığımız bir vaad olarak- onu yine yapacağız. Biz bunu muhakkak yapacağız.
Enbiya (106) Şüphesiz bunda allah'a kulluk eden bir toplum için yeterli bir mesaj vardır.
Enbiya (110) "Şüphesiz, allah sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediğinizi de bilir."
Hac (2) Onu göreceğiniz gün, her emzikli kadın emzirmekte olduğu çocuğundan geçer ve her hamile kadın da karnındaki çocuğunu düşürür. İnsanları sarhoş görürsün; halbuki onlar sarhoş değillerdir. Ne var ki allah'ın azabı çok şiddetlidir.
Hac (3) İnsanlardan kimi vardır ki, hiçbir bilgisi olmadığı halde allah hakkında tartışmaya girer ve her azgın şeytanın ardına düşer.
Hac (6) Bu böyle. Çünkü allah hakkın ta kendisidir. Şüphesiz O ölüleri diriltir ve O her şeye hakkıyla kadirdir.
Hac (7) Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Onda hiçbir şüphe yoktur ve şüphesiz allah kabirdeki kimseleri diriltecektir.
Hac (9) İnsanlardan öylesi de vardır ki, ne bir ilmi, ne bir yol göstericisi, ne de aydınlatıcı bir kitabı olduğu halde kibirlenerek insanları allah'ın yolundan saptırmak için, allah hakkında tartışmaya kalkar. Ona dünyada bir rezillik vardır. Ona kıyamet gününde de yangın azabını tattıracağız.
Hac (10) (Ona), "İşte bu kendi ellerinin önceden işledikleri yüzündendir. allah kesinlikle kullara zulmedici değildir" (denir.)
Hac (11) İnsanlardan öylesi de vardır ki, allah'a kıyıdan kenardan kulluk eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa gönlü onunla hoş olur. Şâyet başına bir kötülük gelirse gerisin geri (küfre) dönüverir. O dünyayı da kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu apaçık ziyanın ta kendisidir.
Hac (12) O, allah'ı bırakır da kendine ne zarar, ne de fayda veren şeylere tapar. Bu da derin sapıklığın ta kendisidir.
Hac (14) Muhakkak ki allah iman edip salih ameller işleyenleri içinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Şüphesiz allah dilediğini yapar.
Hac (15) Her kim ona (Muhammed'e) allah'ın dünyada ve ahirette asla yardım etmeyeceğini zannediyorsa hemen tavana bir ip çeksin, sonra kendini assın da bir baksın; başvurduğu (bu yöntem), öfkelendiği şeyi giderecek mi?
Hac (16) Böylece biz Kur'an'ı apaçık âyetler halinde indirdik. Şüphesiz allah dilediğini doğru yola iletir.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 Sonraki Sayfa >