"al" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "al" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 2308

SURE ADI AYET
Mücadele (10) O kötü fısıltılar iman edenleri üzmek için ancak şeytandan kaynaklanmaktadır. Oysa şeytan, allah'ın izni olmadıkça, mü'minlere hiçbir zarar verebilecek değildir. Öyle ise mü'minler ancak allah'a tevekkül etsinler.
Mücadele (11) Ey iman edenler! Size, "Meclislerde yer açın" denildiği zaman açın ki, allah da size genişlik versin. Size, "Kalkın", denildiği zaman da kalkın ki, allah içinizden inananların ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltsin. allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Mücadele (12) Ey iman edenler! Peygamber ile başbaşa konuşacağınız zaman, başbaşa konuşmanızdan önce bir sadaka verin. Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şâyet (sadaka verecek bir şey) bulamazsanız, bilin ki allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Mücadele (13) Başbaşa konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz mi? Bunu yapmadığınıza ve allah da, sizi affettiğine göre artık namazı kılın, zekatı verin, allah'a ve Resülüne itaat edin. allah bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Mücadele (14) allah'ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmez misin? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Onlar bile bile yalan yere yemin ederler.
Mücadele (15) allah onlara çetin bir azap hazırlamıştır. Gerçekten onların yaptıkları şey ne kötüdür!
Mücadele (16) Onlar yeminlerini kalkan yapıp (insanları) allah'ın dininden alıkoydular. Bunun için onlara alçaltıcı bir azap vardır.
Mücadele (17) Onların malları da, evlatları da allah'a karşı kendilerine bir yarar sağlamayacaktır. Onlar, cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
Mücadele (18) allah'ın onları hep birden dirilteceği, onların da (kendilerini kurtaracak) bir iş üzerinde olduklarını sanarak size yemin ettikleri gibi allah'a da yemin edecekleri günü düşün! İyi bilin ki, onlar yalancıların ta kendileridir.
Mücadele (19) Şeytan onları hakimiyeti altına alıp kendilerine allah'ı anmayı unutturmuştur. İşte onlar şeytanın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, şeytanın tarafında olanlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.
Mücadele (20) allah'a ve peygamberine düşman olanlar var ya, işte onlar en aşağı kimselerin arasındadırlar.
Mücadele (21) allah, "Şüphesiz ben ve peygamberlerim galip geleceğiz" diye yazmıştır. Şüphe yok ki allah çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.
Mücadele (22) allah'a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluğun, babaları, oğulları, kardeşleri yahut kendi soy-sopları olsalar bile, allah'a ve peygamberine düşman olan kimselere sevgi beslediğini göremezsin. İşte allah onların kalplerine imanı yazmış ve onları kendi katından bir ruh ile desteklemiştir. Onları, içlerinden ırmaklar akan ve içlerinde ebedi kalacakları cennetlere sokacaktır. allah onlardan razı olmuş, onlar da allah'tan razı olmuşlardır. İşte onlar, allah'ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, allah'ın tarafında olanlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Haşr (1) Göklerdeki ve yerdeki her şey allah'ı tespih etmektedir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Haşr (2) O, kitap ehlinden inkar edenleri ilk toplu sürgünde yurtlarından çıkarandır. Siz onların çıkacaklarını sanmamıştınız. Onlar da kalelerinin, kendilerini allah'tan koruyacağını sanmışlardı. Ama allah‘ın emri onlara ummadıkları yerden geldi. O, yüreklerine korku düşürdü. Öyle ki, evlerini hem kendi elleriyle, hem de mü'minlerin elleriyle yıkıyorlardı. Ey basiret sahipleri ibret alın.
Haşr (3) Eğer allah, onlar hakkında sürülmeye hükmetmemiş olsaydı, muhakkak kendilerine dünyada azap edecekti. Ahirette ise, onlar için cehennem azabı vardır.
Haşr (4) Bu, onların allah'a ve Resülüne karşı gelmeleri sebebiyledir. Kim allah'a karşı gelirse bilsin ki, allah'ın azabı şiddetlidir.
Haşr (5) (Savaş gereği,) hurma ağaçlarından her neyi kestiniz, yahut (kesmeyip) kökleri üzerinde dikili bıraktınızsa hep allah'ın izniyledir. Bu da fasıkları rezil etmesi içindir.
Haşr (6) Onların mallarından allah'ın, savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar için siz, at ya da deve koşturmuş değilsiniz. Fakat allah, peygamberlerini, dilediği kimselerin üzerine salıp onlara üstün kılar. allah'ın her şeye hakkıyla gücü yeter.
Haşr (7) allah'ın, (fethedilen) memleketlerin ahalisinden savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar; allah'a, peygambere, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet (ve güç) haline gelmesin diye (allah böyle hükmetmiştir). Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, allah'ın azabı çetindir.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 Sonraki Sayfa >