"al" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "al" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 2308

SURE ADI AYET
Hac (17) Şüphesiz, iman edenler, Yahudiler, Sabiîler, Hıristiyanlar, Mecûsiler ve allah'a ortak koşanlar var ya, allah kıyamet günü onların aralarında mutlaka hüküm verecektir. Çünkü allah her şeye şahittir.
Hac (18) Görmedin mi ki şüphesiz, göklerde ve yerde olanlar, güneş ay, yıldızlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu allah'a secde etmektedir. Birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur. allah kimi alçaltırsa ona saygınlık kazandıracak hiçbir kimse yoktur. Şüphesiz, allah dilediğini yapar.
Hac (23) Şüphesiz, allah iman edip salih ameller işleyenleri içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacak, orada altından bileziklerle, incilerle süsleneceklerdir. Oradaki giysileri ise ipektir.
Hac (24) Onlar hem sözün hoş olanına ulaştırılmışlar, hem de övgüye layık olan allah'ın yoluna iletilmişlerdir.
Hac (25) İnkar edenler ile allah'ın yolundan ve içinde, yerli, misafir bütün insanları eşit kıldığımız Mescid-i Haram'dan alıkoyanlar (azabı hak etmişlerdir.) Kim de orada zulmederek haktan sapmak isterse biz ona elem dolu bir azaptan tattıracağız.
Hac (28) Gelsinler ki, kendilerine ait bir takım menfaatlere şahit olsunlar ve allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde5 (onları kurban ederken) allah'ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.
Hac (30) Bu böyle. Kim allah'ın hükümlerine saygı gösterirse bu Rabbi katında kendisi için bir hayırdır. Haramlığı size okunanların (bildirilenlerin) dışında6 bütün hayvanlar size helal kılındı. Artık putlara tapma pisliğinden kaçının, yalan sözden kaçının.
Hac (31) allah'a yönelen, ona ortak koşmayan kimseler (olun). Kim allah'a ortak koşarsa, sanki gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere sürüklüyor gibidir
Hac (32) Bu böyle. Her kim de allah'ın nişanelerini (kurbanlıklarını) yüceltirse şüphesiz ki bu kalplerin takvasından (allah'a karşı gelmekten sakınmasından)dır.
Hac (34) Her ümmet için, allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık. İşte sizin ilahınız bir tek ilahtır. Şu halde yalnız ona teslim olun. alçak gönüllüleri müjdele!
Hac (35) Onlar, allah anıldığı zaman kalpleri ürperen, başlarına gelen musibetlere sabreden, namazı dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden allah yolunda harcayan kimselerdir.
Hac (36) Kurbanlık büyük baş hayvanları da sizin için allah'ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken (kurban edeceğinizde) üzerlerine allah'ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik.
Hac (37) Onların etleri ve kanları asla allah'a ulaşmaz. Fakat ona sizin takvanız (allah'a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı allah'ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele.
Hac (38) Şüphesiz, allah inananları savunur. Doğrusu allah hiçbir haini, nankörü sevmez.
Hac (39) Kendilerine savaş açılan müslümanlara, zulme uğramaları sebebiyle cihad için izin verildi. Şüphe yok ki allah'ın onlara yardım etmeğe gücü yeter.
Hac (40) Onlar, haksız yere, sırf, "Rabbimiz allah'tır" demelerinden dolayı yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer allah'ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde allah'ın adı çok anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler muhakkak yerle bir edilirdi. Şüphesiz ki allah kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki allah çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.
Hac (41) Onlar öyle kimselerdir ki, şâyet kendilerine yeryüzünde imkan ve iktidar versek, namazı dosdoğru kılar, zekatı verir, iyiliği emreder ve kötülüğü yasaklarlar. Bütün işlerin âkıbeti allah'a aittir.
Hac (46) Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, düşünecek kalpleri, işitecek kulakları olsun? (Dolaştılar, ama ibret almadılar). Çünkü gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler (kalp gözleri) kör olur.
Hac (47) Bir de senden acele azap istiyorlar. Halbuki allah asla va'dinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.
Hac (52) Senden önce hiçbir resül ve nebi göndermedik ki, bir şey temenni ettiği zaman, şeytan onun bu temennisine dair vesvese vermiş olmasın. Ama allah şeytanın vesvesesini giderir. Sonra allah âyetlerini sağlamlaştırır. allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 Sonraki Sayfa >