"al" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "al" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 2308

SURE ADI AYET
Müddessir (37) Hayır, (öğüt almazlar.) Aya, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun ki o (cehennem) insan için; içinizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler için uyarıcı olarak elbette en büyük bir şeydir.
Müddessir (55) Artık kim dilerse ondan öğüt alır.
Müddessir (56) Bununla beraber, allah dilemedikçe öğüt alamazlar. O takvaya (kendisine karşı gelmekten sakınılmaya) ehil olandır, bağışlamaya ehil olandır.
Kıyame (15) Hatta, mazeretlerini ortaya koysa da, o gün insan kendi aleyhine şahittir.
Kıyame (16) (Ey Muhammed!) Onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma.
Kıyame (38) Sonra bu, bir "alaka"3 oldu. Derken allah onu yaratıp güzelce şekillendirdi.
Kıyame (40) Şimdi, bunları yapan allah'ın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?
İnsan (4) Şüphesiz biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırladık.
İnsan (6) Bir pınar ki allah'ın kulları ondan içer, onu (istedikleri şekilde) fışkırtıp akıtırlar.
İnsan (9) (Yedirdikleri kimselere şöyle derler:) "Biz size sırf allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve bir teşekkür beklemiyoruz."
İnsan (11) allah da onları o günün kötülüğünden korur ve yüzlerine bir aydınlık ve içlerine bir sevinç verir.
İnsan (14) Üzerlerine cennetin gölgeleri sarkmış, cennetin meyveleri (kolayca alınacak şekilde) yakınlaştırılarak hazırlanmıştır.
İnsan (30) allah'ın dilemesi olmadıkça siz dileyemezsiniz. Şüphesiz allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Mürselat (31) "Üç kola ayrılmış gölgeye gidin ki, o ne gölgelendirir ne de alevden korur."
Mürselat (41) allah'a karşı gelmekten sakınanlar, gölgeler içinde ve pınar başlarındadırlar.
Nebe (13) alev alev yanan aydınlatıcı ve ısıtıcı bir kandil yarattık.
Nebe (28) Âyetlerimizi de alabildiğine yalanlamışlardı.
Nebe (34) Şüphesiz allah'a karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır.
Nebe (38) Bunlar kendilerine; Rabbinden, göklerin ve yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbinden, Rahmân'dan bir mükafat, yeterli bir ihsan olarak verilmiştir. Onlar, Ruh'un (Cebrail'in) ve meleklerin saf duracakları gün allah'a hitap edemeyeceklerdir. Sadece Rahmân'ın izin vereceği ve doğru söyleyecek olan kimseler konuşabilecektir.
Naziat (2) Andolsun (mü'minlerin ruhlarını) kolaylıkla alanlara,
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 Sonraki Sayfa >