"ET" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "ET" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 737

SURE ADI AYET
Maide (2) Ey iman edenler! Allah'ın (koyduğu din) nişanelerine, haram aya, hac kurbanına, (bu kurbanlıklara takılı) gerdanlıklara ve de Rab'lerinden bol nimET ve hoşnutluk isteyerek Kâ'be'ye gelenlere sakın saygısızlık ETmeyin. İhramdan çıktığınızda (isterseniz) avlanın. Sizi Mescid-i Haram'dan alıkoydular diye bir takımlarına beslediğiniz kin, sakın ha sizi, haddi aşmaya sürüklemesin. İyilik ve takva (Allah'a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah'ın cezası çok şiddETlidir.
Maide (3) Ölmüş hayvan, kan, domuz ETi, Allah'tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmET aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah'a itaatten kopmak)tır. Bugün kafirler dininizden (onu yok ETmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimETimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim. Kim şiddETli açlık durumunda zorda kalır, günaha meylETmeksizin (haram ETlerden) yerse şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamET edicidir.
Maide (5) Bu gün size temiz ve hoş şeyler helâl kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecekleri size helâl, sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir. Mü'min kadınlardan iffETli olanlarla, daha önce kendilerine kitap verilenlerden olan iffETli kadınlar da, mehirlerini vermeniz kaydıyla; evlenmek, zina ETmemek ve gizli dost tutmamak üzere size helâldir. Her kim de inanılması gerekenleri inkar ederse bütün işlediği boşa gider. AhirETte de o, ziyana uğrayanlardandır.
Maide (7) Allah'ın üzerinizdeki nimETini ve "işittik, itaat ETtik" dediğinizde ona verdiğiniz ve sizi kendisiyle bağladığı sağlam sözü hatırlayın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.
Maide (11) Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimETini hatırlayın. Hani bir topluluk size el uzatmaya (tecavüze) kalkışmıştı da Allah (buna engel olmuş) onların ellerini sizden çekmişti. Allah'a karşı gelmekten sakının. Mü'minler yalnız Allah'a tevekkül ETsinler.
Maide (13) İşte, verdikleri sözlerini bozmaları sebebiyledir ki onları lanETledik, kalplerini de kaskatı kıldık. Kelimeleri yerlerinden kaydırarak (tahrif edip) değiştiriyorlar. Akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını da unuttular. (Ey Muhammed!) İçlerinden pek azı hariç, onların daima bir hainliğini görüyorsun. Yine de sen onları affET ve aldırış ETme. Çünkü Allah iyilik yapanları sever.
Maide (17) Andolsun, "Allah, Meryemoğlu Mesih'dir", diyenler kesinlikle kâfir oldular. De ki: "ŞâyET Allah, Meryemoğlu Mesih'i, onun anasını ve yeryüzünde olanların hepsini yok ETmek istese, Allah'a karşı kim ne yapabilir? Göklerin, yerin ve bunların arasında bulunan her şeyin hükümranlığı Allah'ındır. Dilediğini yaratır. Allah her şeye hakkıyla gücü yETendir."
Maide (48) (Ey Muhammed!) Sana da o Kitab'ı (Kur'an'ı) hak, önündeki kitapları doğrulayıcı, onları gözETici olarak indirdik. Artık Allah'ın indirdiği ile aralarında hükmET ve sana gelen haktan ayrılıp ta onların arzularına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol koyduk. Eğer Allah dileseydi elbETte sizi tek bir ümmET yapardı. Fakat verdiği şeylerde sizi imtihan ETmek için ümmETlere ayırdı. Öyle ise iyiliklerde yarışın. Hepinizin dönüşü Allah'adır. O zaman anlaşmazlığa düşmüş olduğunuz şeyleri size bildirecektir.
Maide (65) Eğer kitap ehli iman ETseler ve Allah'a karşı gelmekten sakınsalardı, muhakkak onların kötülüklerini örterdik ve onları Naim cennETlerine koyardık.
Maide (67) Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ ET. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine gETirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah, kafirler topluluğunu hidayETe erdirmeyecektir.
Maide (71) (Bu yaptıklarında) bir bela olmayacağını sandılar da kör ve sağır kesildiler. Sonra (tövbe ETtiler), Allah da onların tövbesini kabul ETti. Sonra yine onlardan çoğu kör ve sağır kesildiler. Allah onların yaptıklarını hakkıyla görendir.
Maide (74) Hâlâ mı Allah'a tövbe ETmezler ve ondan bağışlanma istemezler? Allah çok bağışlayandır, çok merhamET edendir.
Maide (78) İsrailoğullarından inkar edenler, Davud ve Meryemoğlu İsa diliyle lanETlendi. Bu, onların isyan ETmeleri ve hadlerini aşıyor olmalarından ötürüydü.
Maide (80) Onlardan birçoğunun inkar edenleri dost edindiklerini görürsün. Andolsun ki kendileri için önceden (ahirETe) gönderdikleri şey; Allah'ın onlara gazap ETmesi ne kötüdür! Onlar azap içinde ebedi kalıcıdırlar.
Maide (82) (Ey Muhammed!) İman edenlere düşmanlık ETmede insanların en şiddETlisinin kesinlikle Yahudiler ile Allah'a ortak koşanlar olduğunu görürsün. Yine onların iman edenlere sevgi bakımından en yakınının da "Biz hıristiyanlarız" diyenler olduğunu mutlaka görürsün. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır. Onlar büyüklük de taslamazlar.
Maide (87) Ey iman edenler! Allah'ın size helal kıldığı iyi ve temiz nimETleri (kendinize) haram ETmeyin ve (Allah'ın koyduğu) sınırları aşmayın. Çünkü Allah haddi aşanları sevmez.
Maide (89) Allah, boş bulunarak ETtiğiniz yeminlerle sizi sorumlu tutmaz. Ama bile bile yaptığınız yeminlerle sizi sorumlu tutar. Bu durumda yeminin keffarETi, ailenize yedirdiğinizin orta hallisinden on yoksulu doyurmak, yahut onları giydirmek ya da bir köle azat ETmektir. Kim (bu imkanı) bulamazsa onun keffarETi üç gün oruç tutmaktır. İşte yemin ETtiğiniz vakit yeminlerinizin keffarETi budur. Yeminlerinizi tutun. Allah size âyETlerini işte böyle açıklıyor ki şükredesiniz.
Maide (93) İman edip salih ameller işleyenlere; Allah'a karşı gelmekten sakındıkları, iman ETtikleri ve salih amel işledikleri, sonra Allah'a karşı gelmekten sakındıkları ve iman ETtikleri, sonra yine Allah'a karşı gelmekten sakındıkları ve iyilik ETtikleri takdirde, daha önce tatmış olduklarından dolayı bir günah yoktur. Allah iyilik edenleri sever.
Maide (108) Bu (usul), şahitliği layıkıyla yerine gETirmeleri ve yeminlerinden sonra başka yeminlere başvurulacağından endişe ETmelerini sağlamak için en uygun çaredir. Allah'a karşı gelmekten sakının ve dinleyin. Allah fasık toplumu doğruya ilETmez.
Maide (111) Hani bir de, "Bana ve Peygamberime iman edin" diye havarilere31 ilham ETmiştim. Onlar da "İman ETtik. Bizim müslüman olduğumuza sen de şahit ol" demişlerdi.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 Sonraki Sayfa >