"T" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "T" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1573

SURE ADI AYET
Enam (105) Onlar, "Sen iyi ders almışsın" desinler diye ve bir de bilen bir Toplum için onu (Kur'an'ı) açıklayalım diye âyeTleri değişik biçimlerde işTe böylece açıklıyoruz.
Enam (100) Bir de cinleri Allah'a bir Takım orTaklar yapTılar. Oysa onları o yaraTTı. Bilgisizce Allah'a oğullar ve kızlar da uydurdular. O, onların niTeledikleri şeylerden uzakTır, yücedir.
Enam (99) O gökTen su indirendir. İşTe biz onunla her Türlü biTkiyi çıkarıp onlardan yeşillik meydana geTirir ve o yeşil biTkilerden, üsT üsTe binmiş Taneler, -hurma ağacının Tomurcuğunda da aşağıya sarkmış salkımlar- üzüm bahçeleri, zeyTin ve nar çıkarırız: (Herbiri) birbirine benzer ve (her biri) birbirinden farklı. Bunların meyvesine, bir meyve verdiği zaman, bir de olgunlaşTığı zaman bakın. Şüphesiz bunda inanan bir Topluluk için (Allah'ın varlığını gösTeren) ibreTler vardır.
Enam (97) O, sayelerinde, kara ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulasınız diye sizin için yıldızları yaraTandır. Bilen bir Toplum için âyeTleri ayrı ayrı açıkladık.
Enam (98) O, sizi bir Tek candan yaraTandır. Sizin bir karar kılma yeriniz, bir de emaneT bırakılma yeriniz var. Biz anlayan bir Toplum için âyeTleri ayrı ayrı açıklamışızdır.
Enam (95) Şüphesiz Allah, Taneyi ve çekirdeği yarıp filizlendirendir. Ölüden diriyi çıkarır. Diriden de ölüyü çıkarandır. İşTe budur Allah! Peki (ondan) nasıl çevriliyorsunuz?
Enam (96) O, karanlığı yarıp sabahı çıkarandır. Geceyi dinlenme zamanı, güneşi ve ayı da ince birer hesap ölçüsü kıldı. BüTün bunlar muTlak güç sahibinin, hakkıyla bilenin Takdiridir (ölçüp biçmesidir).
Enam (94) Andolsun, sizi ilk defa yaraTTığımız gibi Teker Teker bize geldiniz. Size verdiğimiz dünyalık nimeTleri de arkanızda bırakTınız. Hani hakkınızda Allah'ın orTakları olduğunu zanneTTiğiniz şefaaTçilerinizi de yanınızda görmüyoruz? ArTık aranızdaki bağlar Tamamen kopmuş ve (Allah'ın orTağı olduklarını) iddia eTTikleriniz sizi yüzüsTü bırakıp kaybolmuşlardır.
Enam (92) İşTe bu (Kur'an) da, berekeT kaynağı, kendinden öncekileri (ilahi kiTapları) Tasdik eden ve şehirler anasını (Mekke'yi) ve büTün çevresini (Tüm insanlığı) uyarasın diye indirdiğimiz bir kiTapTır.AhireTe iman edenler, ona da inanırlar.Onlar namazlarını vakTinde kılarlar.
Enam (90) İşTe, o peygamberler, Allah'ın doğru yola ileTTiği kimselerdir. (Ey Muhammed!) Sen de onların TuTTuğu yola uy. De ki: "Bu Tebliğe karşı sizden bir ücreT isTemiyorum. O (Kur'an), büTün âlemler için ancak bir uyarıdır."
Enam (89) Onlar kendilerine kiTap, hikmeT ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir. Eğer şunlar (inanmayanlar) bunları Tanımayıp inkar ederlerse, biz onları inkar eTmeyecek olan bir kavmi, onlara vekil kılmışızdır.
Enam (80) Kavmi onunla TarTışmaya girişTi. Dedi ki: "Beni doğru yola ileTmişken Allah hakkında benimle TarTışmaya mı kalkışıyorsunuz? Hem sizin ona orTak koşTuklarınızdan ben korkmam; ancak Rabbim'in bir şey dilemiş olması başka. Rabbim'in ilmi her şeyi kuşaTmışTır. Hâlâ düşünüp öğüT almayacak mısınız?"
Enam (81) "Allah'ın, size, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri ona orTak koşmakTan korkmuyorsunuz da, ben sizin orTak koşTuğunuz şeylerden ne diye korkayım? Öyle ise iki TarafTan hangisi güvende olmaya daha layıkTır? Eğer biliyorsanız söyleyin."
Enam (72) Bir de, bize, "Namazı dosdoğru kılın ve Allah'a karşı gelmekTen sakının" diye emrolundu. O, huzurunda Toplanacağınız Allah'Tır.
Enam (71) De ki: "Allah'ı bırakıp da bize faydası olmayan, zararı da dokunmayan şeylere mi Tapalım? Allah bizi hidayeTe kavuşTurdukTan sonra gerisin geri (şirke) mi döndürülelim? Arkadaşları ‘bize gel!' diye doğru yola çağırdıkları halde, yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşıp şeyTanların ayarTTığı kimse gibi mi (olalım)?" De ki: "Hiç şüphesiz asıl doğru yol Allah'ın yoludur. Bize âlemlerin Rabbine boyun eğmek emrolundu."
Enam (70) Dinlerini oyun ve eğlence edinenleri ve dünya hayaTı kendilerini aldaTmış olanları bırak. Hiç kimsenin kazandığı yüzünden mahrumiyeTe sürüklenmemesi için Kur'an ile öğüT ver. Yoksa ona Allah'Tan başka ne bir dosT vardır, ne de bir şefaaTçi. (KurTuluşu için) her Türlü fidyeyi verse de bu ondan kabul edilmez. İşTe onlar kazandıkları yüzünden helake sürüklenmiş kimselerdir. Küfre saplanıp kalmalarından dolayı onlara çılgınca kaynamış bir içecek ve elem dolu bir azap vardır.
Enam (65) De ki: "O size üsTünüzden (gökTen) veya ayaklarınızın alTından (yerden) bir azap göndermeğe, ya da sizi grup grup birbirinize düşürmeğe ve kiminizin şiddeTini kiminize TaTTırmaya gücü yeTendir." Bak, anlasınlar diye, âyeTleri değişik biçimlerde nasıl açıklıyoruz.
Enam (64) De ki: "Onlardan ve her Türlü sıkınTıdan sizi Allah kurTarır. Ama siz yine de ona orTak koşuyorsunuz."
Enam (60) O, geceleyin sizi ölü gibi kendinizden geçirip alan (uyuTan) ve gündüzün kazandıklarınızı bilen, sonra da belirlenmiş eceliniz Tamamlanıncaya kadar gündüzleri sizi Tekrar dirilTendir. (uyandırandır). Sonra dönüşünüz yalnız O'nadır. Sonra O, işlemekTe olduklarınızı size haber verecekTir.
Enam (59) Gaybın anahTarları yalnızca O'nun kaTındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı da bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki onu bilmesin. Yerin karanlıklarında da hiçbir Tane, hiçbir yaş, hiçbir kuru şey yokTur ki apaçık bir kiTapTa (Allah'ın bilgisi dahilinde, Levh-i Mahfuz'da) olmasın.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 Sonraki Sayfa >