"T" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "T" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1573

SURE ADI AYET
Nur (50) Kalplerinde bir hasTalık mı var, yoksa şüphe ve Tereddüde mi düşTüler? Yoksa Allah ve Resûlünün kendilerine karşı zulüm ve haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, işTe onlar asıl zalimlerdir.
Nur (51) Aralarında hüküm vermek için Allah'a (Kur'an'a) ve Resülüne daveT edildiklerinde, mü'minlerin söyleyeceği söz ancak, "işiTTik ve iman eTTik" demeleridir. İşTe onlar kurTuluşa erenlerin Ta kendileridir.
Nur (52) Kim Allah'a ve Resülüne iTaaT eder, Allah'Tan korkar ve O'na karşı gelmekTen sakınırsa, işTe onlar başarıyı elde edenlerin Ta kendileridir.
Nur (53) Münâfıklar sen kendilerine emreTTiğin Takdirde muTlaka savaşa çıkacaklarına dair en ağır bir şekilde Allah'a yemin eTTiler. De ki: "Yemin eTmeyin. Sizden isTenen güzelce iTaaT eTmekTir. Şüphesiz Allah yapTıklarınızdan hakkıyla haberdardır."
Nur (54) "Allah'a iTaaT edin, peygambere iTaaT edin" de. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki ona yüklenen sorumluluğu ancak ona aiT; size yüklenen görevin sorumluluğu da yalnızca size aiTTir. Eğer ona iTaaT ederseniz doğru yola erersiniz. Peygambere düşen ancak apaçık bir Tebliğdir.
Nur (55) Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde muTlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnuT ve razı olduğu dinlerini iyice yerleşTireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini muTlaka emniyeTe kavuşTuracağına dair vaadde bulunmuşTur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi orTak koşmazlar. ArTık bundan sonra kimler inkâr ederse, işTe onlar fasıkların Ta kendileridir.
Nur (61) Köre güçlük yokTur, Topala güçlük yokTur, hasTaya da güçlük yokTur. Kendi evlerinizde veya babalarınızın evlerinde veya annelerinizin evlerinde veya erkek kardeşlerinizin evlerinde veya kız kardeşlerinizin evlerinde veya amcalarınızın evlerinde veya halalarınızın evlerinde veya dayılarınızın evlerinde veya Teyzelerinizin evlerinde veya anahTarlarına sahip olduğunuz evlerde ya da dosTlarınızın evlerinde yemek yemenizde de bir sakınca yokTur. Bir arada veya ayrı ayrı olarak yemek yemenizde de bir sakınca yokTur. Evlere girdiğiniz zaman birbirinize, Allah kaTından mübarek ve hoş bir esenlik dileği olarak, selam verin. İşTe Allah, düşünesiniz diye âyeTleri size böyle açıklar.
Nur (62) Mü'minler ancak Allah'a ve peygamberine inanan, onunla beraber Toplumu ilgilendiren bir iş üzerindeyken ondan izin almadan çekip giTmeyen kimselerdir. O halde bazı işlerini görmek için senden izin isTerlerse, içlerinden dilediğine izin ver ve onlar için Allah'Tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhameT edendir.
Nur (63) (Ey inananlar!) Peygamberin (sizi) çağırmasını aranızda birbirinizi çağırmanız gibi TuTmayın. İçinizden biribirini siper ederek sıvışıp gidenleri Allah gerçekTen bilir. ArTık onun emrine muhalefeT edenler, başlarına bir belânın gelmesinden veya elem dolu bir azaba uğramakTan sakınsınlar.
Furkan (2) O, göklerin ve yeryüzünün mülkü (hükümranlığı) kendisine aiT olandır. Çocuk edinmemişTir. Mülkünde hiçbir orTağı da yokTur. O her şeyi yaraTmış ve yaraTTığı O şeyleri bir ölçüye göre Takdir eTmişTir.
Furkan (4) İnkar edenler, "Bu Kur'an, Muhammed'in uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir. Başka bir Topluluk da bu konuda ona yardım eTmişTir" dediler. Böylece onlar haksız ve asılsız bir söz uydurdular.
Furkan (9) (Ey Muhammed!) Senin hakkında bak nasıl da Temsiller geTirdiler de (hakTan) sapTılar. ArTık onlar doğru yolu bulamazlar.
Furkan (17) Rabbinin, onları ve Allah'ı bırakıp da TapTıkları şeyleri bir araya geTireceği ve (TapTıklarına), "Siz mi sapTırdınız benim şu kullarımı, yoksa onlar kendileri mi yoldan sapTılar" diyeceği günü haTırla.
Furkan (18) Onlar, "Seni eksikliklerden uzak TuTarız. Seni bırakıp da başka dosTlar edinmek bize yaraşmaz. FakaT sen onlara ve aTalarına o kadar bol nimeT verdin ki, sonunda seni anmayı unuTTular ve helâke giden bir Toplum oldular" derler.
Furkan (19) (İlah edindikleriniz) söyledikleriniz konusunda sizi yalancı çıkardılar. ArTık kendinizden azabı savmaya gücünüz yeTmeyecek ve kendinize yardım da edemeyeceksiniz. Sizden kim de zulüm ve haksızlık ederse ona büyük bir azap TaTTırırız.
Furkan (21) Bize kavuşacaklarını ummayanlar, "Bize melekler indirilseydi, yahuT Rabbimizi görseydik ya!" dediler. Andolsun, onlar kendi benliklerinde büyüklük Tasladılar ve büyük bir Taşkınlık gösTerdiler.
Furkan (22) FakaT melekleri görecekleri gün, işTe o gün suçlulara hiçbir müjde yokTur. "Eyvah! Biz Allah'ın rahmeTinden Tamamen uzaklaşTırılmışız" diyecekler.
Furkan (27) O gün zalim kimse, (çaresizlik içinde) ellerini ısırıp şöyle diyecekTir: "Ne olurdu ben de peygamberle beraber aynı yolu TuTsaydım!"
Furkan (30) Peygamber, "Ey Rabbim! Kavmim şu Kur'an'ı Terkedilmiş bir şey haline geTirdi" dedi.
Furkan (32) İnkar edenler, "Kur'an ona bir defada TopTan indirilseydi ya!" dediler. Biz Kur'an'la senin kalbini pekişTirmek için onu böyle kısım kısım indirdik ve onu ağır ağır okuduk.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 Sonraki Sayfa >