"T" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "T" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1573

SURE ADI AYET
Bakara (224) İyilik eTmemek, Takvaya sarılmamak, insanlar arasını ıslah eTmemek yolundaki yeminlerinize Allah'ı siper yapmayın. Allah hakkıyla işiTendir, hakkıyla bilendir.
Bakara (225) Allah sizi, kasıTsız yeminlerinizden dolayı sorumlu TuTmaz, fakaT sizi kalplerinizin kazandığı (bile bile yapTığınız) yeminlerden sorumlu TuTar. Allah çok bağışlayandır, halîmdir. (Hemen cezalandırmaz, mühleT verir)
Bakara (228) Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ay hali (hayız veya Temizlik müddeTi) beklerler. Eğer Allah'a ve ahireT gününe inanıyorlarsa, Allah'ın kendi rahimlerinde yaraTTığını gizlemeleri onlara helal olmaz. Kocaları bu süre içinde barışmak isTerlerse, onları geri almağa daha çok hak sahibidirler. Kadınların, yükümlülükleri kadar meşru hakları vardır. Yalnız erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır. Allah muTlak güç sahibidir, hüküm ve hikmeT sahibidir.
Bakara (229) (Dönüş yapılabilecek) boşama iki defadır. Sonrası, ya iyilikle geçinmek, ya da güzellikle bırakmakTır. (EvlilikTe) Tarafların Allah'ın belirlediği ölçüleri koruyamama endişeleri dışında kadınlara verdiklerinizden (boşanma esnasında) bir şeyi geri almanız sizin için helal olmaz. Eğer onlar Allah'ın belirlediği ölçüleri gözeTmeyecekler diye endişe ederseniz, o zaman kadının (boşanmak için) bedel vermesinde ikisine de günah yokTur. Bunlar Allah'ın koyduğu sınırlardır. Sakın bunları aşmayın. Allah'ın koyduğu sınırları kim aşarsa onlar zalimlerin Ta kendileridir.
Bakara (230) Eğer erkek karısını (üçüncü defa) boşarsa, kadın, onun dışında bir başka kocayla nikahlanmadıkça ona helal olmaz. (Bu koca da) onu boşadığı Takdirde onlar (kadın ile ilk kocası) Allah'ın koyduğu ölçüleri gözeTebileceklerine inanıyorlarsa Tekrar birbirlerine dönüp evlenmelerinde bir günah yokTur. İşTe bunlar Allah'ın, anlayan bir Toplum için açıkladığı ölçüleridir.
Bakara (231) Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme sürelerini biTirdikleri zaman, ya onları iyilikle TuTun yahuT iyilikle bırakın. Haklarına Tecavüz edip zarar vermek için onları TuTmayın. Bunu kim yaparsa kendine zulmeTmiş olur. Sakın Allah'ın âyeTlerini eğlenceye almayın. Allah'ın üzerinizdeki nimeTini, size öğüT vermek için indirdiği KiTab'ı ve hikmeTi haTırlayın. Allah'a karşı gelmekTen sakının ve bilin ki Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
Bakara (232) Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme sürelerini biTirdikleri zaman kendi aralarında aklın ve dinin gereklerine uygun olarak güzellikle anlaşTıkları Takdirde, eşleriyle (yeniden) evlenmelerine engel olmayın. Bununla içinizden Allah'a ve ahireT gününe iman edenlere öğüT verilmekTedir. Bu sizin için daha hayırlı ve daha Temizdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Bakara (233) -Emzirmeyi Tamamlamak isTeyenler için- anneler çocuklarını iki Tam yıl emzirirler. Onların (annelerin) yiyeceği, giyeceği, örfe uygun olarak babaya aiTTir. Hiçbir kimseye gücünün üsTünde bir yük ve sorumluluk Teklif edilmez. -Hiçbir anne ve hiçbir baba çocuğu sebebiyle zarara uğraTılmasın- (Baba ölmüşse) mirasçı da aynı şeyle sorumludur. Eğer (anne ve baba) kendi aralarında danışıp anlaşarak (iki yıl dolmadan) çocuğu süTTen kesmek isTerlerse onlara günah yokTur. Eğer çocuklarınızı (bir süT anneye) emzirTmek isTerseniz örfe uygun olarak vereceğiniz ücreTi güzelce ödediğiniz Takdirde size bir günah yokTur. Allah'a karşı gelmekTen sakının ve bilin ki, Allah yapmakTa olduklarınızı hakkıyla görendir.
Bakara (237) Eğer onlara mehir TespiT eder de kendilerine el sürmeden boşarsanız, TespiT eTTiğiniz mehrin yarısı onlarındır. Ancak kadının, ya da nikah bağı elinde bulunanın (kocanın, paylarından) vazgeçmesi başka. Bununla birlikTe (ey erkekler), sizin vazgeçmeniz Takvaya (Allah'a karşı gelmekTen sakınmaya) daha yakındır. Aranızda iyilik yapmayı da unuTmayın. Şüphesiz Allah yapTıklarınızı hakkıyla görendir.
Bakara (239) Eğer (bir Tehlikeden) korkarsanız, namazı yaya olarak veya binek üzerinde kılın. Güvenliğe kavuşunca da, Allah'ı, daha önce bilmediğiniz ve onun size öğreTTiği şekilde anın (namazı normal vakiTlerdeki gibi kılın).
Bakara (243) Binlerce kişi oldukları halde, ölüm korkusuyla yurTlarını Terk edenleri görmedin mi? Allah onlara "ölün" dedi, sonra da onları dirilTTi. Şüphesiz Allah insanlara karşı lüTuf ve ikram sahibidir. Ama insanların çoğu şükreTmezler.
Bakara (247) Peygamberleri onlara, "Allah size TâlûT'u hükümdar olarak gönderdi" dedi. Onlar, "O bizim üzerimize nasıl hükümdar olabilir? Biz hükümdarlığa ondan daha lâyığız. Ona zenginlik de verilmemişTir" dediler. Peygamberleri şöyle dedi: "Şüphesiz Allah onu sizin üzerinize (hükümdar) seçTi, onun bilgisini ve gücünü arTırdı." Allah mülkünü dilediğine verir. Allah lüTfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.
Bakara (248) Peygamberleri onlara şöyle dedi: "Onun hükümdarlığının alameTi size o sandığın gelmesidir. Onda Rabbinizden bir güven duygusu ve huzur ile Mûsâ ailesinin, Hârûn ailesinin geriye bırakTığından kalınTılar vardır. Onu melekler TaşımakTadır. Eğer inanmış kimselerseniz bunda şüphesiz, sizin için kesin bir delil vardır."
Bakara (249) TâlûT ordu ile harekeT edince, "Şüphesiz Allah sizi bir ırmakla imTihan edecekTir. Kim ondan içerse benden değildir. Kim onu TaTmazsa işTe o bendendir. Ancak eliyle bir avuç alan başka." dedi. İçlerinden pek azı hariç, hepsi ırmakTan içTiler. TâlûT ve onunla beraber iman edenler ırmağı geçince, (geride kalanlar) "Bugün bizim CâlûT'a ve askerlerine karşı koyacak gücümüz yok." dediler. Allah'a kavuşacaklarını kesin olarak bilenler (ırmağı geçenler) ise şu cevabı verdiler: "Allah'ın izniyle büyük bir Topluluğa galip gelen nice küçük Topluluklar vardır. Allah sabredenlerle beraberdir".
Bakara (252) İşTe bunlar Allah'ın âyeTleridir. Biz onları sana hak olarak okuyoruz. Şüphesiz sen, Allah Tarafından gönderilmiş peygamberlerdensin.
Bakara (254) Ey iman edenler! Hiçbir alış verişin, hiçbir dosTluğun ve hiçbir şefaaTin olmadığı kıyameT günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın. İnkar edenler ise zalimlerin Ta kendileridir.
Bakara (255) Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Diridir, kayyumdur. Onu ne bir uyuklama TuTabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey onundur. İzni olmaksızın onun kaTında şefaaTTe bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yapTıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar onun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. Onun kürsüsü büTün gökleri ve yeri kaplayıp kuşaTmışTır. (O, göklere, yere, büTün evrene hükmeTmekTedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözeTmek ona güç gelmez. O, yücedir, büyükTür.
Bakara (256) Dinde zorlama yokTur. Çünkü doğruluk sapıklıkTan iyice ayrılmışTır. O halde kim TâğûTu Tanımayıp Allah'a inanırsa, kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa yapışmışTır. Allah, hakkıyla işiTendir, hakkıyla bilendir.
Bakara (257) Allah iman edenlerin dosTudur. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kafirlerin velileri ise TâğuTTur. (O da) onları aydınlıkTan karanlıklara (sürükleyip) çıkarır. Onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî kalırlar.
Bakara (258) Allah, kendisine hükümdarlık verdi diye (şımarıp böbürlenerek) Rabbi hakkında İbrahim ile TarTışanı görmedin mi? Hani İbrahim, "Benim Rabbim dirilTir, öldürür." demiş; o da, "Ben de dirilTir, öldürürüm" demişTi. (Bunun üzerine) İbrahim, "Şüphesiz Allah güneşi doğudan geTirir, sen de onu baTıdan geTir" deyince, kâfir şaşırıp kaldı. ZaTen Allah zalimler Topluluğunu hidayeTe erdirmez.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 Sonraki Sayfa >