"T" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "T" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1573

SURE ADI AYET
Bakara (125) Hani, biz Kâbe'yi insanlara ToplanTı ve güven yeri kılmışTık. Siz de Makam-ı İbrahim'den kendinize bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail'e şöyle emreTmişTik: "Tavaf edenler, kendini ibadeTe verenler, rukû ve secde edenler için evimi (Kâbe'yi) TerTemiz TuTun."
Bakara (126) Hani İbrahim, "Rabbim! Bu şehri güvenli bir şehir kıl. Halkından Allah'a ve ahireT gününe iman edenleri her Türlü ürünle rızıklandır" demişTi. Allah da, "İnkâr edeni bile az bir süre, (bu geçici kısa hayaTTa) rızıklandırır; sonra onu cehennem azabına girmek zorunda bırakırım. Ne köTü varılacak yerdir orası!" demişTi.
Bakara (127) Hani İbrahim, İsmail ile birlikTe evin (Kâbe'nin) Temellerini yükselTiyor, "Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla işiTensin, hakkıyla bilensin" diyorlardı.
Bakara (128) "Rabbimiz! Bizi sana Teslim olmuş kimseler kıl. Soyumuzdan da sana Teslim olmuş bir ümmeT kıl. Bize ibadeT yerlerini ve ilkelerini gösTer. Tövbemizi kabul eT. Çünkü sen, Tövbeleri çok kabul edensin, çok merhameTli olansın."
Bakara (131) Rabbi ona "Teslim ol" dediğinde "Âlemlerin Rabbine Teslim oldum" demişTi.
Bakara (133) Yoksa siz Yakub'un, ölüm döşeğinde iken çocuklarına, "Benden sonra kime ibadeT edeceksiniz?" dediği, onların da, "Senin ilahına ve aTaların İbrahim, İsmail ve İshak'ın ilahı olan Tek bir ilâha ibadeT edeceğiz; bizler ona boyun eğmiş müslümanlarız." dedikleri zaman orada hazır mı bulunuyordunuz?
Bakara (134) Onlar gelip geçmiş bir ümmeTTir. Onların kazandıkları kendilerinin, sizin kazandıklarınız sizindir. Siz onların yapTıklarından sorumlu TuTulacak değilsiniz.
Bakara (136) Deyin ki: "Biz Allah'a, bize indirilene (Kur'an'a), İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve Yakuboğullarına indirilene, Mûsâ ve İsa'ya verilen (TevraT ve İncil) ile büTün diğer peygamberlere Rab'lerinden verilene iman eTTik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırT eTmeyiz ve biz ona Teslim olmuş kimseleriz."
Bakara (139) Onlara de ki: "Allah hakkında mı bizimle TarTışıp duruyorsunuz? Halbuki O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz size aiTTir. Biz ona gönülden bağlanmış kimseleriz."
Bakara (140) Yoksa siz, "İbrahim de, İsmail de, İshak da, Yakub ile Yakuboğulları da yahudi, ya da hırisTiyan idiler" mi diyorsunuz? De ki: "Sizler mi daha iyi bilirsiniz, yoksa Allah mı?" Allah Tarafından kendisine ulaşan bir gerçeği gizleyen kimseden daha zalim kimdir? Allah yapTıklarınızdan habersiz değildir.
Bakara (141) Onlar gelip geçmiş bir ümmeTTir. Onların kazandıkları kendilerinin, sizin kazandıklarınız sizindir. Siz onların yapTıklarından sorumlu TuTulacak değilsiniz.
Bakara (142) Bir Takım kendini bilmez insanlar, "Onları (müslümanları) yönelmekTe oldukları kıbleden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da, BaTı da Allah'ındır. Allah dilediği kimseyi doğru yola ileTir."
Bakara (143) Böylece, sizler insanlara birer şahiT (ve örnek) olasınız ve Peygamber de size bir şahiT (ve örnek) olsun diye sizi orTa bir ümmeT yapTık. Her ne kadar Allah'ın doğru yolu gösTerdiği kimselerden başkasına ağır gelse de biz, yönelmekTe olduğun ciheTi ancak; Resûl'e Tabi olanlarla, gerisin geriye dönecekleri ayırd edelim diye kıble yapTık. Allah imanınızı boşa çıkaracak değildir. Şüphesiz, Allah insanlara çok şefkaTli ve çok merhameTlidir.
Bakara (145) Andolsun, sen kendilerine kiTap verilenlere her Türlü mucizeyi geTirsen de, onlar yine senin kıblene uymazlar. Sen de onların kıblesine uyacak değilsin. Onlar birbirlerinin kıblesine de uymazlar. Andolsun, eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, o Takdirde sen de muTlaka zalimlerden olursun.
Bakara (146) Kendilerine kiTap verdiklerimiz onu (Peygamberi) oğullarını Tanıdıkları gibi Tanırlar. Böyle iken içlerinden bir Takımı bile bile gerçeği gizlerler.
Bakara (150) (Ey Muhammed!) Nereden yola çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. (Ey mü'minler!) Siz de nerede olursanız olun, yüzünüzü Mescid-i Haram'a doğru çevirin ki, zalimlerin dışındaki insanların elinde (size karşı) bir koz olmasın. Zalimlerden korkmayın, benden korkun. Böylece size nimeTlerimi Tamamlayayım ve doğru yolu bulasınız.
Bakara (158) Şüphesiz, Safa ile Merve Allah'ın (dininin) nişanelerindendir. Onun için her kim hac ve umre niyeTiyle Kâ'be'yi ziyareT eder ve onları da Tavaf ederse bunda bir günah yokTur. Her kim de gönlünden koparak bir hayır işlerse şüphesiz, Allah onu bilir, karşılığını verir.
Bakara (160) Ancak Tövbe edip durumlarını düzelTenler ve gerçeği açıkça orTaya koyanlar (laneTlenmekTen) kurTulmuşlardır. Çünkü ben onların Tövbelerini kabul ederim. Zira ben Tövbeleri çok kabul edenim, çok merhameT edenim.
Bakara (163) Sizin ilahınız bir Tek ilahTır. Ondan başka ilah yokTur. O Rahmân'dır, Rahîm'dir.
Bakara (164) Şüphesiz, göklerin ve yerin yaraTılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş Toprağı dirilTTiği yağmurda, yeryüzünde her çeşiT canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade buluTları evirip çevirmesinde elbeTTe düşünen bir Topluluk için deliller vardır.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 Sonraki Sayfa >