"T" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "T" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1573

SURE ADI AYET
Fussilet (47) KıyameTin ne zaman kopacağına ilişkin bilgi O'na havale edilir. Meyveler Tomurcuklarından ancak O'nun bilgisi alTında çıkar, dişi ancak O'nun bilgisi alTında hamile kalır ve doğurur. Allah onlara, "Nerede bana orTak koşTuklarınız?" diye seslendiği gün şöyle derler: "Sana arz ederiz ki, içimizden onları gören hiçbir kimse yok."
Fussilet (50) Andolsun! Başına gelen bir zarardan sonra kendisine Tarafımızdan bir rahmeT TaTTırsak muTlaka "Bu benim hakkımdır, KıyameTin kopacağını da sanmıyorum. Andolsun, Rabbime döndürülürsem, şüphesiz O'nun yanında benim için daha güzel şeyler vardır" der. Andolsun, biz inkâr edenlere yapTıklarını muTlaka haber vereceğiz ve andolsun, onlara muTlaka ağır azâpTan TaTTıracağız.
Şura (5) Neredeyse gökler (onun azameTinden) üsTlerinden çaTlayacaklar. Melekler ise, Rablerini hamd ile Tespih ederler ve yeryüzündekiler için bağışlanma dilerler. İyi bilin ki Allah, çok bağışlayandır, çok merhameT edendir.
Şura (7) Böylece biz sana Arapça bir Kur'an vahyeTTik ki, şehirlerin anası olan Mekke'de ve çevresinde bulunanları uyarasın. Hakkında asla şüphe olmayan Toplanma günüyle onları uyarasın. Bir grup cenneTTe, bir grup ise cehennemdedir.
Şura (8) Allah dileseydi onları (aynı dine mensup) bir Tek ümmeT yapardı. FakaT O, dilediğini rahmeTine sokar. Zalimlerin ise bir dosT ve yardımcısı yokTur.
Şura (10) Hakkında ayrılığa düşTüğünüz herhangi bir şeyin hükmü Allah'a aiTTir. İşTe bu, Rabbim Allah'Tır. Yalnız O'na Tevekkül eTTim ve ancak O'na yöneliyorum.
Şura (13) "Dini dosdoğru TuTun ve onda ayrılığa düşmeyin!" diye Nûh'a emreTTiğini, sana vahyeTTiğini, İbrâhim'e, Mûsâ'ya ve İsâ'ya emreTTiğini size de din kıldı. FakaT senin kendilerini çağırdığın şey (İslam dini), Allah'a orTak koşanlara ağır geldi. Allah ona dilediğini seçer. İçTenlikle kendine yönelenleri de ona ulaşTırır.
Şura (15) (Ey Muhammed!) Bundan dolayı sen çağrıya devam eT ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Onların heva ve heveslerine uyma ve şöyle de: "Ben Allah'ın indirdiği her kiTaba inandım ve aranızda adaleTi gerçekleşTirmekle emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz sizedir. Bizimle sizin aranızda TarTışılacak bir şey yokTur. Allah hepimizi bir araya ToplayacakTır. Dönüş de ancak O'nadır."
Şura (16) Allah'ın çağrısına uyuldukTan sonra O'nun hakkında TarTışmaya girenlerin delilleri Rableri kaTında bâTıldır. Onlara bir gazap vardır. Onlar için çeTin bir azap vardır.
Şura (18) KıyameTe inanmayanlar, onun çabuk kopmasını isTerler. İnananlar ise, ondan korkarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. İyi bilin ki, KıyameT günü hakkında TarTışanlar derin bir sapıklık içindedirler.
Şura (21) Yoksa, Allah'ın izin vermediği bir dini kendilerine TuTulacak yol kılan orTakları mı var? Eğer (cezaların erTelenmesine dair) kesin hükmü olmasaydı, derhal aralarında hüküm verilirdi. Şüphesiz, zâlimler için elem dolu bir azap vardır.
Şura (22) Sen zalimlerin yapTıkları şeyler Tepelerine inerken bu yüzden korku ile TiTrediklerini göreceksin. İnanıp yararlı işler yapanlar da cenneT bahçelerindedirler. Onlar için Rableri kaTında diledikleri her şey vardır. İşTe bu büyük lüTufTur.
Şura (23) İşTe bu Allah'ın, inanıp salih ameller işleyen kullarına müjdelediği şeydir. De ki: "Ben buna (yapTığım Tebliğ görevine) karşılık sizden, akrabalıkTan doğan sevgiden başka bir ücreT isTemiyorum." Kim güzel bir iş yaparsa, onun iyiliğini arTırırız. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.
Şura (25) O, kullarından Tövbeyi kabul eden, köTülükleri bağışlayan ve yapTıklarınızı bilendir.
Şura (28) O, insanlar umuTlarını kesTikTen sonra yağmuru indiren, rahmeTini her Tarafa yayandır. O, dosT olandır, övülmeye lâyık olandır.
Şura (35) Allah böyle yapar ki, âyeTlerimiz hakkında TarTışanlar, kendileri için kaçacak bir yer olmadığını bilsinler.
Şura (39) (Dünyalık olarak) size her ne verilmişse, bu dünya hayaTının geçimliğidir. Allah'ın yanında bulunanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır. Bu mükafaT, inananlar ve Rablerine Tevekkül edenler, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namazı dosdoğru kılanlar; işleri, aralarında şûrâ (danışma) ile olanlar, kendilerine verdiğimiz rızıkTan Allah yolunda harcayanlar, bir saldırıya uğradıkları zaman, aralarında yardımlaşanlar içindir.
Şura (42) Ceza yolu ancak insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yere Taşkınlık edenler içindir. İşTe onlar için elem dolu bir azap vardır.
Şura (48) Eğer yüz çevirirlerse (bilesin ki), biz seni onlara bekçi göndermedik. Sana düşen, sadece Tebliğdir. GerçekTen biz insana kaTımızdan bir rahmeT TaTTırdığımızda ona sevinir; ama elleriyle yapTıkları işler yüzünden onlara bir köTülük dokunursa o zaman da insan pek nankördür.
Zuhruf (5) Haddi aşan bir Topluluk oldunuz diye vazgeçip Zikir'le (Kur'an'la) sizi uyarmakTan geri mi duralım?
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 Sonraki Sayfa >